 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/7500
Karar No : 1996/8048
Tarih : 01.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, taşınmaz alım-satım işinde aracılık hizmetini ifa etmesine rağmen davalının 7.3.1995 tarihli sözleşmede ödemeyi üstlendiği 500.000.000 TL. ücretini ödemediğini öne sürerek, şimdilik 200.000.000 TL.'nın sözleşme tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmenin resmi biçimde yapılmadığı işin geçersiz olduğunu, davacının satıcılardan komisyon ücretini isteyebileceğini, vazgeçen tarafın da kendisi olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalının alıcı, dava dışı S.E., S.Y. ve S.E.'nin satıcılar, P. A.Ş. ile T.E. Bilgi Bankası'nın da tellal sıfatıyla imzalamış oldukları 7.3.1995 tarihli davaya konu sözleşme hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, davacının satıcılar; P.A.Ş.'nin de davalı alıcı tellalı olduğu, satıcıların kendisine bu anlaşmayı sağlayan T.E. Bilgi Bankası'na 500.000.000 TL., alıcının da kendisine bu anlaşmayı sağlayan P. A.Ş.'ye % 3 oranında, ücret ödemeyi kabul ettikten sonra ayrıca satıştan vazgeçen tarafında iki tarafın toplam komisyon ücretini ödemeyi açıkça taahhüt ettikleri anlaşılmaktadır. Esasen bu konularda yanlar arasında bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır. Tellallık sözleşmelerinde esas aktin yapılmasından vazgeçen tarafın; diğer tarafın ödemekle yükümlü olduğu tellallık ücretini de ödemeyi kabul etmesini yasaklayan bir hüküm yasalarımızda yer almadığı gibi, serbest iradeye dayalı böyle bir kararlaştırmanın mücerret yasanın ruhuna aykırılığından da söz edilemez. O nedenledir ki; yazılı olarak yapılmış, taraflarca imzalanmış bulunan 7.3.1995 tarihli sözleşme hukuken geçerli olup, tarafları bağlar. Şu durum karşısında gerçekten iddia edildiği gibi davalı alıcı sözleşmede kararlaştırılan edimlerini yerine getirmemiş, böylece tapudaki esas aktin yapılmasından vazgeçmiş ise, satıcıların kendi tellalı davacıya karşı aynı sözleşmede ödemeyi kabul etmiş oldukları tellallık ücretini de ödemekle yükümlü olur. Mahkemenin aksine kabulü doğru değildir.
Öyle ise mahkemece; iddia savunma doğrultusunda tarafların delil ve karşı delilleri alınıp toplanmalı, sonuçta 7.3.1995 tarihli sözleşme hükümlerine aykırı davranarak tapudaki esas aktin yapılmasından vazgeçen tarafın davalı olup olmadığı kesin olarak saptanmalı, tellallık sözleşmesi T.E. Bilgi Bankası'nı temsilen davacı tarafından imzalanmış olduğu için T.E. Bilgi Bankası'nın hükmü şahsiyeti olup olmadığı, firma ise bu firmanın davacıya ait olup olmadığı ile sözleşmedeki kararlaştırmanın ceza koşulu niteliği üzerinde de durularak böylece hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir.
Mahkemenin açıklanan biçimde inceleme ve araştırma yapmadan davada dayanılan sözleşmenin yorumunda da yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar vermesi usul ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan edenlerle temyiz olunan mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 1.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.