 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/7372
Karar No : 1996/8455
Tarih : 10.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıya 6.2.1987 tarihinde 12.000 DM borç para verdiğini, davalının borcunu ödemediğini öne sürerek 12.000 DM.'nin dava tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece 12.000 DM.'nin 9.10.1992 dava tarihinden itibaren 12.3.1993 tarihine kadar % 7.5 ve 12.3.1993 tarihinden karar tarihine kadar % 7 ve ödeme tarihine kadar Ziraat Bankası'nın DM için 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Usulün 293/4 maddesi hükmünce, bir bölgede halin gereklerine ve tarafların durumlarına göre, herhangi bir hukuki işlemin devamlı olarak senede bağlanmamasının adet haline gelmesi, en önemlisi bu hususun zamanla herkesce uyulmak suretiyle kararlı bir nitelik kazanması, aynı zamanda kamuoyu tarafından bu teamüle sapma gösterilmeden inanılmış olması halinde tanık dinlenebileceği öngörülmüştür. Mahkemece, dinlenen bilirkişiler, az yukarıda açıklanan yasa maddesine uygun bir görüş bildirememişlerdir. O nedenle anılan yasa maddesinin özü ve sözüne uygun bir teamülün varlığından sözedilemez. Hal böyle olunca, taraflar arasında ki hukuki ilişkinin miktar ana kuralı da göz önünde tutulduğunda tanıkla ispatına olanak bulunmamaktadır. Davacı yazılı bir delil gösterememiş ve böyle bir delille davasını kanıtlayamamıştır. Ne var ki davacı delil listesinde (vs. deliller) demek suretiyle yemin deliline dayandığının kabulü gerekir. Davacıya bu hakkı hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre bir kara verilmelidir. Mahkemece, kesin teamülün varlığı saptanmadığı halde, tanık sözlerine itibar edilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 10.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.