 |
T.C
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E:1996/6580
K:1996/7435
T:19.9.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı davalının düzenlemiş olduğu 28.11 1994 -17.2.1996 tarihini kapsayan 337.236 numaralı doğal gaz faturasında fahiş olarak belirlenen 203.900.000 TL doğal gaz borcunun mevcut yasa tebliğ ve uyarlama uyarınca 131.932.087 TL olduğuna ve bakiye 71.967.913 TL borçlu olmadığın tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı işlemlerin yasaya uygun olduğunu , davacının abone sözleşmesi imzalamakla genel ve özel şartları yürürlüğe girecek yeni tarifeler ile doğacak tarife farklarını ödemeyi kabul ettiğini bildirerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
l- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirine bir isabetsizlik bulunmamamsına göre aşağıdaki bent din kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2.)Davacının temyiz itirazlarının incelemesinde hemen belirtelim ki uyuşmazlığın sağlıklı çözümü için yanlar arasındaki "Doğalgaz Abonman sözleşmesinin kapsamı ve hukuki tanımı ile davada doğrudan uygulanması gerekli yasa maddelerinin incelenip tartışılması kaçınılmazdır.
a)Yasal düzenlemeleri 9.2.1990 günlü resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 397 sayılı "Doğalgazın kullanımı hakkında kanun hükmünde kararnamenin 1. Maddesi ile ithal edilen veya yerli doğalgazın satışı satış fiatının tesbiti ve ülke içinde dağıtımına ilişkin yetki botaşa verilmiştir. 3. Maddenin 2. Fıkrasıyla da "Doğalgaz ithali satış fiyatının tesbiti ve dağıtımı konusu ile ilgili olarak 1580 sayılı Belediyeler Kanunu;. 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi hakkında Kanun ve diğer Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde bulunan hükümler dikkate alınmaz"denilmiştir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 2 / e ve değişik 10/e maddeleriyle yeraltı ve yerüstü Enerji ve Tabi kaynaklar ile ürünlerinin üretim, iletim, dağıtım ve fiyatlandırma esaslarını tesbit etmek, kamu yararı ve piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak tüketiciye yapılan her türlü enerji satışında taban ve tavan fiyatlarını belirlemek ve uygulanmasını denetlemek görevi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına verildiği görülmektedir. Bu yasal görev ve yetkilerle donatılmış anılan Bakanlık 31.1.1995 günlü Resmi Gazetede yayınlanan 1995/1 sayılı Doğalgaz Satış Fiyatı Tesbit Kararını Tebliğ etmiş "Dağıtım Kuruluşlarının Botaş' tan aldıkları gazın şehirlerde konut resmi daire ve ticarethane tüketicilerine uygulayacakları satış fiyatları:
-Alt sınırı:Botaş'ın bu kuruluşlara satmış olduğu ve her üç ayda bir açıkladığı fiyatın az olmamak
-Üst sınırı ise : Botaşın bu kuruluşlara satmış olduğu ve her üç ayda bir açıkladığı fiyatın % 30 dan daha fazlası olmamak üzere Bakanlığımızca tesbit edilmiştir .duyurunda bulunmuştur
b ) Sözleşme hükmü : Yanlar arasında düzenlenen '' Ankara Elektrik Havagazı ve otobüs işletme Müessesesince ısınma ve ihtiyaçları ile sınai tatbikatta kullanım doğalgaz satışına dair abonman sözleşmesinin 4. Bölüm Tarifeler başlıklı 24. Maddesiyle doğalgaz satış bedelleri davalı kurumun yetkili kurullarınca kabul olunan tarifeler uyarınca tahakkkuk ettirebileceği kararlaştırılmıştır. Görüldüğü üzere, fiat belirleme yetkisi, sözleşmeye konan hüküm ile davalı kürüme tanındığı böylece, yasa ve sözleşme hükümlerinin çatışmakta olduğu açıktır. . Şu durum karşısında birbirine aykırı yasa normu ile sözleşme hükmünün hangisine üstünlük tanınacağının belirlenmesi zorunludur. Türk Hukuk Sisteminde kural olarak sözleşme serbestliği ilkesi kabul edilmiş olduğu tartışmasızdır.(B K madde 19) Kural olarak kişileri özel hukuk alanında diğer kişilerle olan ilişkilerini hukuk düzeni içinde kalmak özellikle emredici hukuk kurallarına aykırı olmamak koşulu ile serbestçe düzenler ve diledikleri konuda diledikleri ile sözleşme yapabilirler. Ancak bu özgürlüğe kamu düzeni açısından bazı sınırlamalar getirilmiştir.
(BK madde 19 20 ) gerçekte de bir sözleşmenin bünyesinde topladığı hak ve borçlar yasalarının kesin suretle emredildiği hukuk normlarıyla yasalarla ve kamu düzeni ile çakıştığı takdirde hukuka aykırıdır ve geçerli olmaz (BK. Maddesi 19,20/1) bu yönü hakim doğrudan gözetmekle yükümlüdür. Kamu düzeni Kamu yararı düşüncesi ile konulmuş Özel Hukuk düzenidir. (Mkz. Becker H. Borçlar kanunu Ç ev.
Bülent O... Ank. 1967 Sh.97) Yine, Buyurucu Hukuk Kuralları,
yanların tersini kararlaştırmalarına izin verilmeyen, kesinlikle uygulanması gereken kurallardır. Sözleşmenin içeriği buyurucu hukuk kurallarıyla çatışması halinde hukuka aykırılık ortaya çıkar".
Belirtilen hukuk kurallarının ışığında az yukarda açıklanan yasa hükümlerinin metnine, yazılış biçimine ve güttüğü : amaca bakıldığında; Doğalgaz ürünlerinin tüketiciye yapılan satışında taban ve tavan fiyatlarını belirlemek ve uygulamak yetkisinin. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına verildiği, kamu yarar ve düzenini korumak amacıyla buyurucu normlar olarak düzenleme yapıldığında, kuşku ve; duraksamaya yer olmamalıdır. Nitekim yasanın sözünde dahi "Kamu Yararı sözcüğüne özellikle yer ve r ilme side bu sonucu doğrulayan diğer bir unsurdur. Hal böyle olunca, sözleşmenin 24 uncu maddeci ile fiyat belirlemeye yönelik yetkinin davalıya bırakılması. sözü edilen yasanın amir hükümlerine aykırı olduğu için B K . M d , 19 maddesi gereğince hükümsüzdür. O nedenle sözleşmenin bu koşulu davacıyı hukuken bağlamaz ve onu doğalgaz satış fiyatları yönünden bir edim yükümü altına sokmaz. Dahası, sözleşme serbestiyesi ve özgürlüğü kuralına,sığınarak Doğalgaz satış fiyatının tesbitinin ilgili Bakanlık tekeline veren aksine başka kurumlar, düzenlemesini yasaklayan buyurucu hükümlerden sıyrılmak için sözleşmeye 24 üncü madde düzenleme getirilmesi yasaya karşı hileye başvurma olur ve doğrudan doğruya emredici hukuk kuralına aykırı davranma ile özdeş anlamdadır. Yine hukuk devletinde bir kurumun yasaların emredici hükümlerinin ihmal ederek iltihaki sözleşmelere özgü avantajlardan yararlanmak, suretiyle kendi yararına sözleşmeye hüküm koyması. yetki gasp niteliğinde olup M.K. Madde 2. maddesine aykırıdır. Bu tip girişimler Hukuk Düzenin ve genel Hukuk duygusunun ağır şekilde zedelenmesine yol açarsa ve hukuki güven sarsılır. Davada; birde "İltihakı Sözleşmelerin hukuki yapısı yönünden de tartışma açmak yarar vardır. İltihakı sözleşmeler (Contrata d'addesion ) bir kamu hizmeti ita edip hukuken veya eylemli olarak tekel durumu arz eden ve tüketicinin bağlanması ve gereken (nakliye müesseseleri elektirik hava gazı doğalgaz PTT sözleşmeleri gibi ) Standart hükümleri içeren ve hükümleri içeren ve tüketicilerin olduğu gibi bağlanmak zorunluğunda kaldığı sözleşmelerdir.
Bu sözleşmelerde taraflardan biri olan idare önceden sözleşme koşullarını önceden tesbit eden
Taraf bunlarda değişiklik yapma olanağına sahiptir. Ekonomik bakımdan güçlü olduğu için karşı tarafın ileri sürebileceği değişikleri kabule yanaşmaz. Bu durumda taraflardan birinin kendi şartlarını diğerine dikte etmesine yol açan bir sözleşme özgürlüğü: özgürlük olmaktan çıkıp bir ayrıcalık halini kazanır. ( B k z 5.4.1944 .) gün ve 12 sayılı içtihadı Birleştirme Kararı: Tüketicilerin korunması ve sözleşme özgürlüğünün bu acıdan sınırlanmadı Prof .D r .Halik T... Ankara 1997 sh. 24. vd Tüketicinin korunmasının ortaya çıkardığı sorunlardan biriside tüketicilerin genel işlem şartları yoluyla sömürülmesinin önlenmesidir. Ekonomik bakımdan güçsüz olanların korunması Anayasamızda belirtilen Sosyal Hukuk Devleti ve "iktisadi ve Sosyal Hayatın Adalete göre Düzenlenmedi eş söyleyişle,Sosyal Adalet" ilkelerinin bir gereğidir. Sırası gelmişken hemen vurgulayalım ki hakim medeni yasanın, birinci maddesinin kendisine tanıdığı yasa koyucu hareket etme yetkisine dayanarak özellikle hakların kullanılmasında ve borçların yerine getirilmesinde objektif iyi niyet kurallarına uymayı öngören M K .M d.2 F. I , Kişiliğin Korunmasında düzenleyen Mk Md 24 ahlaka aykırı sözleşmeleri yasaklayan Bk . M d 19.8.11 gibi genel kurallar altında sözleşme özgürlüğüne tüketiciyi koruyucu sınırlamalar getirebilir. Gerçektende mahkemeler somut olayın kendine özgü verileri ve koşulların gerçekleşmesi halinde ve yasal genel kurallar çerçevesinde dikkat özel olarak çekilmeksizin sözleşmeye konan ve alışılmamış şartlarla tüketiciyi bağlı tutmamalı ve hükümsüz saymalıdır. Şartlarla tüketiciye bağlı tutmamalı ve hükümsüz saymalıdır. En önemlisi yargı kararları ile tüketicinin bu yolda korunması hukuk devleti ve sosyal adaletin bir gereği kabul edilmelidir.
Mahkemece dava reddedilen doğalgaz satış tarifesine ilişkin encümen kararının iptali yönünden dava açılmasını nedeni de dayanılmıştır. Oysa davada öne sürülen maddi ölçüler encümen kararının yasal dayanaktan yoksun olduğu iddiasında kapsamakta olup satış fiatlarını belirleyen encümen kararı idari bir tasarruftan kaynaklanmaktadır. Encümen kararı Özel Hukuk Kurallarına tabi abonman sözleşmesinin 24. Maddesinden güç alarak çıkarılmıştır. O nedenle bu davanın içinde çözümlenecek bir sorunun açılacak ayrı bir dava içinde çözümlenmesini düşünmek isabetsizdir. Bkz 5.4.1994 gün ve 12 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı
Şu durum karşısında davalı kurum ancak Enerji Tabii Kaynaklar bakanlığınca 31.1.1995 tarihli resmi Gazetede yayınlanan 1995/1 "Doğalgaz Satış Fiat Kararları Tebliğindeki alt ve üst sınırlar olarak belirlenen değer arasında kalan miktar için konut resmi daire ve ticarethane Doğalgaz Tüketicilerine yapacağı satışlara ilişkin olarak fiat tesbiti yapabilir. Anılan tebliğ ile davacıya tanınan yetkinin sınırları bu şekilde çizilip tahdit edildiğinden Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlığının tesbit ettiği üst sınır esas davalı kurumca düzenlenen tarife hükümleri hukuken geçersizdir. Davacıyı bağlamaz ve buna dayanılarak hüküm kurulamaz .O nedenle sözleşme ve yasa hükümleri yanlış yorumlanarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Mahkemece yapılacak iş 1.1.1995 tarihinde yürürlüğe giren 1996/1 sayılı Enerji ve Tabu Kaynaklar Bakanlığının "Doğalgaz Satış Fiyatı Tesbit Kararı Tebliği" hükümleri uygulanmak suretiyle, 1.1.1995 den sonra&ı j cin "yanlar arasındaki gerçek alacak ve borç miktarı tesbit edilmeli hasıl olacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
SONUÇ: l nolu bent. gereğince sair temyiz itirazlarının reddine ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 19.9.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.