 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/3956
Karar No : 1996/4329
Tarih : 9.5.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı Samsun Emniyet Müdürlüğünde görevli iken 13.3.1984 tarihli kararla meslekten çıkarma cezası aldığını, bu kararın iptali için Malatya İdare Mahkemesinde dava açtığını vekili olan davalının eksik pul giderini dosyaya yatırmadığından davanın işlemden kaldırılıp açılmamış sayılmasına karar verildiğini Ağır Ceza Mahkemesinde hakkında açılan davada Beraat etmesi üzerine göreve iade isteminde bulunduğunu ancak İdare Mahkemesinde verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karar nedeni ile meslekten çıkarma cezasının kesinleştiğini o nedenle göreve iade kararı alamadığını davalı vekilinin özenle görevini ifa etmediğini öne sürerek 100.000.000 TL. maddi ve 100.000.000 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı davada zamanaşımının bulunduğunu zararın oluşmadığını davacının ayrıca Ankara İdare Mahkemesinde açtığı davanın da reddedildiğini savunmuş davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 1.727.639 TL. maddi, 10.000.000 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı avukatın müvekkili davacının meslekten ihracına ilişkin idari tasarrufun iptali için Malatya İdare Mahkemesinde açtığı davayı takip etmemesi nedeniyle dava dosyasının işlemden kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtelim ki davacının maddi zararının varlığının belirlenmesi gerekir. Gerçekte de davalı vekilin dava dosyasını takip etmemesi vekalet sözleşmesine aykırılık oluşturmakta ise de davanın işlemden kaldırılması olgusunun doğrudan bir zarar oluşturup oluşturmayacağının saptanması gerekir. Bu yönün aydınlığa kavuşturulması için ikame edilen davanın özenle davacı avukat tarafından takip edilmiş olması halinde kavuşturulmasının hukuken mümkün olup olmayacağının açıkça ortaya konması gerekir. Farklı bir anlatımla dava özenle ve hukuka ve usul hükümlerine uygun bir şekilde takip ve intaç ettirilmiş olmasa bile maddi olgular ve deliller davanın kazanılmasını mümkün kılmayacak ve idari tasarrufun hukuka uygun olduğunu doğrulayacak ise bir zararın varlığından da söz edilemeyeceği açıktır. O nedenle tüm deliller bu açıdan değerlendirilerek uyuşmazlık çözümlenmelidir. Toplanan tüm delil ve belgeler özellikle Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 1986/23- 1989/11 karar sayılı dosyası içerisindeki deliller olgu ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde davacı hakkında idarenin ittihaz ettiği meslekten ihraca ilişkin idari tasarrufun iptaline hukuken olanak olmadığı özellikle davacıya isnat edilen suçun niteliği ve buna dayanan deliller kıymetlendirildiğinde idarenin takdir hakkını ihraç yönünde kullanmasında yasaya aykırı bir yön bulunamamıştır. Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken az yukarda açıklanan hukuki esasları ve delilleri tartışmayan ve bu konuda bir inceleme yapmayan bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulması bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 9.5.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.