 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/2290
Karar No : 1996/2831
Tarih : 25.03.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün (...) temyiz edilmesi üzerine (...) gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı, Datça Tatil Köyünde devre mülk satın alınmasına dair sözleşmenin davalı tarafından tek yanlı feshinin hukuken geçersiz olduğunun tesbitini devre mülk hakkının kullanılmasına vaki müdahalenin önlenmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında satışa konu edilen villanın (devre-tatil) hakkının nitelikleri, 22.2.1994 tarihli "Billur Kent Datça Tatil Köyü Devremülk Villa Satış Sözleşmesi" başlıklı sözleşmede belirtilmiş, özellikle 2. maddesinde "alıcının borçları" bölümünde bu hakkın taşınmaz mal üzerinde mülkiyetten gayri ayni hak tesis edilmesini satıcıya yükümlendiği vurgulanmıştır.
Şu durum karşısında öncelikle belirtelim ki tapulu taşınmazın mülkiyetinin devrine mülkiyetten gayri ayni bir hak tesisine ilişkin sözleşmelerin resmi biçimde düzenlenmesi gerekir. (BK.m. 213. MK.m634. Tapu Kanunu m.26). Ne var ki taşınmaz mal harici sözleşmeye rağmen satın alana teslim edilmiş ve onun egemenlikalanına karşılıklı rıza ile bırakılmıştır. Somut olayın bu özelliği karşısında M.K.'un 2. maddesi uyarınca sözleşmenin geçersizliğinin avunulamayacağı çok açıktır. Gerçekten de satıcı satın alana gerekli güveni verip sözleşme yaptığı halde alıcının da tüm ifa edimlerini yerine getirmesine rağmen bu kez sözleşmenin geçersizliğine dayanması ve bundan kendisine yararlar çıkarması çelişkili bir durum olup objektif iyiniyet kurallarıyla bağdaşmaz. Dosyadaki bilgi ve belgelerden devre mülk konusu taşınmaz malın 1.8.1994 tarihinde davacıya teslim edildiği belirgindir. Esasen dosya tümüyle incelendiğinde ve sav, savunma değerlendirildiğinde görüleceği üzere taraflar arasındaki uyuşmazlığın salt satın alınan devre mülk yönetim giderlerinin ödenip ödenmemesi noktasında toplandığı ve aktin feshinin de bu olguya dayandırıldığında kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Hal böyle olunca mahkemenin sözleşmenin geçersizliğine dayanılarak akdi feshetmesi hem HUMK.m.76, hem de az yukarda açıklandığı şekilde M.K.'nun 2. maddesine aykırıdır. Öte yandan 22.7.1994 günlü sözleşmenin 1. sayfasının 3. bendinde "alıcının borçları" olarak belirtilen bölümün 4. maddesinde davacı alıcı Tatil Köyünün yönetim ve genel giderlerine payı oranında ve yönetim planına göre ödemede bulunmayı yükümlenmiş ise de bunun ödenmesi durumunda davalının davacıyı temerrüde düşürmediği, özellikle BK 106. maddesine uygun önel vermediği açıktır. Hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve nitelendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
Dadava dayanılan ve dosyaya konulan Dairemizin 1994/9034 esas ve 10529 karar numralı 28.11.1994 tarihli ilamında bu davadaki maddi olgularla ayniyet arzetmediği, özellikle taşınmaz malın teslim edilmemiş olması durumu gözönünde tutulduğnuda emsal olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA(....)(25.03.1996)