 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E. 1996/2250
K. 1996/2775
T. 20.3.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ADİ ORTAKLIĞIN MAHKEMECE FESHİ
BORCUN MUACCELİYETİ
ADİ ORTAKLIKTA ZAMANAŞIMI
KARAR ÖZETİ Adi ortaklık mahkeme kararıyla feshedilmişse, ortaklar arasındaki alacaklar, kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren muaccel olacağından, zamanaşımı buna göre hesaplanmalıdır.
(818 s. BK. m. 126/4, 535/7)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, 1am-da yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Davacı; A.... Alüminyum adı altında davalı ile kurdukları adi ortaklığın, Ankara Yirmi üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1991/699 sayılı kesinleşen hükmü ile fesih ve tasfiye edilmesi sonucu, hükmedilen tasfiye payından fazla 36.426.206 TL. alacağının belirlendiğini, bu alacağın 12.2.1989 tarihinden itibaren yürütülecek reeskont faizinin 120.560.000 TL.'na kavuştuğunu öne sürerek, toplam 156.986.206 TL. alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; kesinleşen mahkeme kararı ile adi ortaklığın 1.8.1989 tarihinde son bulduğunun belirlendiğini, BK.- m. 126/4 hükmünce beş yıllık zamanaşımı geçirilerek dava açıldığını savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; taraflar arasında adi ortaklığın 1.8.1989 tarihinde tasfiye edildiğinin kesinleşen mahkeme kararında belirtilmiş olduğu, o nedenle dava tarihi 1.6.1995 gününe kadar beş yıllık zamanaşımı süresinin tamamlandığı kabul edilmiş, zamanaşımından davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; Ankara Yirmi üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1991/699 esasına kayden açtığı davada davalı ile kurdukları adi ortaklığın haklı sebepler nedeni ile fesih ve tasfiyesini İstediği ve fazlaya ilişkin haklarını da saklı tuttuğu çok açıktır. Dahası mahkemece de, buna yönelik maddi olguların sübut bulması sonucu adi ortaklığın haklı sebepler altında feshinin gerektiği kabul edilmiş ve bu hukuki neden altında hüküm kurulmuştur.
Kural olarak Borçlar Kanununun 535/7. maddesine göre; fesihte, ortaklık bu yönü tesbit eden mahkeme kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren fesih edilmiş sayılır ve feshin hukuki hüküm ve neticeleri bu tarihten itibaren başlar. Diğer bir anlatımla, bu konudaki mahkeme kararı inşai, yenilik doğurucu bir karar niteliğindedir. Borçlar Kanununun 128. maddesi uyarınca zamanaşımı, alacağın muaccel olduğu zamanda başlar. Hal böyle olunca, adi ortaklığın haklı sebeplerle feshine ilişkin kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren alacağın muaccel olduğunun kabulünde kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Dosya içeriğinden, bu tarihten dava tarihine kadar BK.nun 126/4. maddesinde öngörülen beş yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı belirgindir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; tarafların delil ve karşı delilleri toplanmalı, özellikle Ankara Yirmi üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1991/699 E. ve 1994/~002 karar sayılı kesinleşen hükmünde tesbit edilen hukuki ve maddi olgular gözönünde tutulmalı ve işin esası hakkında bir karar verilmelidir. Hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek, yazılı gerekçelerle davanın zamanaşımından reddedilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ Temyiz olunan Yerel Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davacı yararına '(BOZULMASINA), istek halinde peşin harcın iadesine, 20.3.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.