 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/10325
Karar No : 1996/11239
Tarih : 16.12.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılanması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca davacı temyiz, edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, aralarında düzenlenen 21.7.1993 günlü sözleşme ile davalıdan 5529 ada 2 parselde kain gayrimenkulun 4 nolu bağımsız bölüm üzerindeki takyidatları ile birlikte satın aldığını, sataş bedeli olan 1.500.000.000 TL.nin 300.000.000 T L. sini tapu işlemleri sırasında 873.915.333 TL. sini davalının borçlu bulunduğu icra takip dosyalarına, bakiyesini de davalıya nakden ödediğini, buna rağmen davalının taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizleri kaldırmadığını, buna rağmen alacaklı olduğunu, iddia ederek aleyhinde icra takibinde bulunduğunu ileri sürerek davalıya borçlu olmadığının tesbitine, icra takibinin iptaline, % 40 oranında icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının Ankara 25. icra müdürlüğünün 1993/7045 sayılı dosyasındaki alacak nedeniyle 272.384.667 TL. borçlu bulunduğunun tesbiti ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 21.7.1993 günlü satış sözleşmesine göre davacının satın aldığı taşınmaz malın üzerinde takyidat bulunduğu ve satış bedeli bulunan 1.500.000.000 TL. karşılık davacının bunları ödeme yükümlülüğü altında tutulduğu kararlaştırılmıştır. Hatta davacının satış bedelinden fazla takyidatı kaldırmak suretiyle ödeme yapması halinde bunu davalı satıcıdan, aksi tahakkuk ettiği takdirde davalının davacıdan isteme hakkının varlığı kabul edilmiştir. Sözleşmeye göre davalı satıcının davacıdan satış bedelinden geri kalan kısmı .isteyebilmesi taşınmaz mal üzerindeki tüm takyitlerin kaldırılması ile birlikte taraflarca, kararlaştırılmış bulunan l.500.000.000 TL. tutarındaki satış bedeli miktarının altında davacı taralından gider yapılması koşuluna bağlanmıştır. Taşınmaz mal üzerindeki takyitlerin henüz tamamının kaldırılmadığı tarafların kabulünde olduğu gibi geçirtilip incelenen tapu kaydından da anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalının gerek takip ve gerek, dava yoluyla satış bedelinden doğan alacağını bu aşamada isteme hakkı henüz doğmadığı için davacının da bu koşullar altında borçlu olduğunun kabulüne olanak yoktur. O halde mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde isteğin kısmen kabul edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın iadesine, 16.12.1996 gününde oybirliğiyle karar
verildi.