Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E. 1995/9375
K. 1995/9860
T. 13.11.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
TEMİNAT SENEDİNİN İPTALİ
TEK SATICILIK SÖZLEŞMESİ
SÖZLEŞME ÖNCESİ SORUMLULUK
MEMURUN TİCARET YAPMASI
 
ÖZET Devlet memurlarının ticaret yapması mümkün olmadığından, bu amaçla yaptığı ticari sözleşmeler ve sözleşmelerdeki cezai şart geçersiz ise de, akdin imkansız hale gelmesine memuriyetin gizlenmiş olması sebep olursa, dürüstlük kuralına uygun davranmamış olan memurun sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle doğan zararlardan sorumlu tutulması gerekir.
 
(743 s. MK. m. 2/1)
(818 s. BK. m. 20/1, 161, 317)
(1086 s. HUMK. m. 76)
(657 s. DMK. m. 28/1, 125/D-h)
 
Taraflar arasındaki teminat senedinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
 
Davacılar; davalı A.Ş. ile 8.9.1993 günlü düzenledikleri protokole göre, münhasıran davalı Şirketin ürünlerini pazarlayıp satmayı taahhüt ettiklerinin, edimlerinin ifasını sağlamak amacıyla davalının kendilerinden teminat senedi aldığını, protokol gereği verilen depozitoların tümünü 6.1.1994 tarihinde davalının götürdüğünü, daha sonra da tek taraflı sözleşmeyi iptal ettiğini öne sürerek, sözleşmeye aykırı davranışlarla sözleşmenin fesih edilmesi nedeni ile 15.000.000 TL.lık teminat senedinin iptaline karar verilmesini istemişlerdir.
 
Davalı; esasen protokole aykırı davrananların iş yerini kapatan davacılar olduğunu, sözleşmenin 8. maddesince ceza koşulu ve verilen hibe malların teminatı olarak alınan boş senedi anlaşmaya uygun doldurularak icraya koymak zorunda kalındığını savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
 
Mahkemece, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin "tek satıcılık akti" olduğu, ne varki davacılardan Yüksel, sözleşmenin düzenlendiği tarihte 657 sayılı Yasaya tabi Devlet Memuru olduğu için ticaret yapmasının mümkün olmadığını, böylece sözleşme tarihinden önce ifa imkansız olduğundan sözleşmenin geçersiz bulunduğu, geçersiz sözleşmeye dayanılmak cezai şart istenemeyeceği, ancak tarafların aldıklarını iade etmekle yükümlü oldukları, diğer davacının ise sözleşmede ve senetde imzası bulunmadığı kabul edilmiş, dava konusu senetden dolayı davacıların borçlu olmadıklarının tesbitine ve senedin iptaline karar verilmiştir.
 
Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
 
Davacılardan Yüksel'in sözleşmenin kurulması zamanında Devlet Memuru olduğu ve 657 sayılı Yasanın yasaklayıcı hükümlerince ticaret veya esnaf sayılmasını gerektirecek bir iş ve faaliyette bulunamayacağı belirgindir. Nitekim mahkeme de bu yasak olgudan hareket etmiş, sözleşmenin kurulmasından önce var olan objektif imkansızlık nedeni ile sözleşmenin geçersizliğini benimseyerek sonuca kavuşmuştur.
 
Bir davada dayanılan maddi olguların hukuki nitelendirmesini yapmak uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak doğrudan hakimin görevidir (HUMK. md. 76).
 
Hemen belirtelim ki, taraflar arasındaki 8.9.1993 sözleşme içeriğinden, özellikle 8. maddesinden senedin davalıya teminat olarak verildiği açıktır. Kaldıki bu yön uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlığın çözümü, somut olayın özelliği ve gelişimi de göz önünde tutularak, akdin ifasının imkansız hale gelmesinde davacılara atfı gereken akdi bir sorumluluk tayin edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
 
Mahkemece az yukarda açıklandığı şekilde sözleşme geçersiz kabul edilmiş, ne varki sözleşme geçersiz olsa da (BK. md. 20/1) davacıların sözleşme öncesi sorumluluklarını gerektirir bir kusurları bulunup bulunmadığı üzerinde durulup düşünülmemiştir.
 
Oysa; sav savunma, toplanan delil ve belgelerin ışığında bir değerlendirme yapıldığında olaya "akit görüşmelerinden doğan sorumluluk" (CULPA IN CONTRAHENDO) kurallarıyla bakılması gerektiğinde kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Gerçekte de; akit bir süreçtir. Bir anda kurulup meydana gelen hukuki bir işlem değildir. Akit kurulmadan önce taraflar; akdin muhtevası, şartları içerdiği hak ve yükümlülükler üzerinde görüşmeler yaparlar; bu görüşmeler kısa veya uzun sürebilir. Görüşmelerin başlamasıyla görüşmeciler arasında hukuki bir ilişki kurulur. Bu ilişki akit benzeri bir güven ilişkisidir. Güven ilişkisi Mk. md. 2/l'de düzenlenmiş bulunan dürüstlük kuralına dayanır. Buna göre görüşmeler esnasında, görüşmecilerin akdin muhtevası ve şartları hakkında birbirlerini aydınlatması dürüstlük kuralına uygun davranması, birbirlerinin kişilik ve malvarlığı değerlerine zarar vermemek için gerekli özeni göstermesi, koruma yükümlülüklerine uyması gerekir. Görüşmeciler bu yükümlülüklere kusurlu olarak aykırı davranıp görüşmelerin başlamasıyla aralarında kurulmuş bulunan güven ilişkisini ihlal ettikleri takdirde bundan doğan zarardan sorumludurlar (Bk. Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt: 111, Ankara-1 990, Sh. 306 vd.). Yanlar arasında sözleşmenin kurulması sırasında belirlenen maddi olgular açıklanan hukuk kuralları ışığında değerlendirildiğinde davacı Yüksel'in öğretmen olduğunu, o nedenle ticaretle iştigal edemeyeceğini davalıya bildirmemekle dürüstlük kuralına uygun davranmadığının kabulü kaçınılmaz olmaktadır. O nedenle, sözleşme görüşmelerinin başlamasıyla vücut bulan güven ilişkisini anılan davacı ihlal ettiğinden, bundan doğan zarardan da sorumlu olduğunun kabulünde kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır.
 
Hal böyle olunca, davalının kural olarak sorumluluğu kabul edilmeli, ne varki teminat senedinin 15.000.000 TL. doldurulmasının davalının gerçek zararını kapsayıp kapsamadığı tarafların delil ve karşı delilleri toplanarak değerlendirilmeli, hasıl olacak uygun sonuç çerçevesinde karar verilmelidir.
 
Mahkemece, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
 
Sonuç Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davalı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 13.11.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini