 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E. 1995/9228
K. 1995/10302
T. 23.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ
FESHİN İSPAT ŞEKLİ
BORÇLU ELİNDEKİ SENET
YASAL DELİL TABİRİNİN KAPSAMI
ÖZET Miktarı itibariyle senede bağlanması gereken alım satım sözleşmesinin, rızaen feshedildiğinin ispatı, senetle ilgili yasal delillerle yapılmalıdır. Senedin borçlunun elinde olması halinde, borcun sükıt olmadığının ispatı, alacaklıya düşer. Delil listesinde, yasal delil tabirini kullanan tarafa mahkeme, yemin yöneltme hakkını hatırlatmalıdır.
(818 s. BK. m. 87, 88)
(1086 s. HUMK. m. 288)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, 1am-da yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Davacı; davalıdan satın aldığı traktör bedeli olarak 107.000.000 TL.'lik bir senet verdiğini, traktörü teslim aldığını, bir ay sonra kendisinin olmadığı bir sırada, senedin 92.000.000 TL.'nın ödendiği, kalanın ödenmediği gerekçesiyle davalıca traktörün geri alındığını, 107.000.000 TL.'lik senedin 15.000.000 TL. üzerinden icra takibi yapan davalıya borcu ödediği halde traktörün kendisine verilmediğini öne sürerek, ödemiş olduğu toplam 109.500.000 TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı; senet ödenmeyince satıştan karşılıklı olarak caydıklarını, traktörü davacının muvafakatıyla geri aldığını, kendisine 92.000.000 TL. ödenmediğini, icrada tahsil edilen 15.000.000 TL.nin traktör kira bedeli vs. parası olarak alındığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının 107.000.000 TL. bedelle davalıdan bir traktör satın aldığı ve buna karşılık davacının, davalıya 1.5.1993 tanzim ve 15.5.1993 vade tarihli bir adet bono verdiği uyuşmazlık konusu değildir. Ne varki davacı sonradan davalının köye gelerek rıza ve muvafakatı dışında traktörü alıp gittiğini ileri sürmesine rağmen davalı da satış sözleşmesini rızaen feshettiklerini savunmuştur. Bu durumda uyuşmazlık, alım-satım sözleşmesinin rızaen feshedilip feshedilmediği noktasında toplanmaktadır. Alım satım sözleşmesinin feshi, bir hukuki işlem bulunduğu için HUMK.nun 288 ve sonraki maddeleri uyarınca ve ilişkinin miktar ve niteliğine göre yasal delillerle ispatı zorunludur. Oysa davalı, alım satım sözleşmesinin rızaen feshedildiği savunmasını yasal delillerle ispat edememiştir.
Öte yandan, alım-satım bedeline karşılık davacının davalıya verdiği senet halen davacının elindedir ve davacı senet bedelini ödediğini iddia etmektedir. BK.nun 88. maddesinin son fıkrasına göre, senedin bu alıcıya iade edilmesi halinde borcun düştüğünün kabulü zorunludur. Bunun aksini iddia eden davalı ispat etmekle yükümlüdür. Oysa davalı, BK. 88. maddede yazılı bu karinenin aksini de ispat edememiştir. Bu durumda mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekir. Ne var ki davalı, 22.3.1995 günlü delil listesinde (sair yasal delil) demek suretiyle ayrıca yemin deliline de dayandığından, davacıya bu konuda ant yöneltme hakkı hatırlatılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi bozma nedenidir.
Sonuç Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle davacı yararına (BOZULMASINA), istek halinde peşin harcın iadesine, 23.11.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.