 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/6382
Karar no : 1995/6681
Tarih : 03.07.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine (...) gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili müvekkili şirket ile davalı arasında düzenlenen 04.03.1993 tarihli cari hesap sözleşmesi ile davalının şirkete ait Yeni Karamürsel Mağazası'ndan taksitli alış veriş yaptığını, aylık ödemelerini yapmadığı için icra takibinde bulunduklarını, itirazı üzerine takibin durduğunu, yeniden yapılan incelemede davalının itirazının 7.822.000 TL. olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek davalının itirazının 7.822.000 TL'lık kısmının iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına ve % 40 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının dayandığı cari hesap sözleşmesinin 6. maddesinin A bendinde müessesenin kayıt ve müstenidatı ile kart veya fişlerinin kesin delil olduğu kararlaştırılmıştır. Davacının ibraz ettiği kartta davalının en son 6.626.230 TL borçlu olduğu yazılıdır. Buna göre davalının kartta yazılı olduğu kadar borçlu olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan davalının duruşmaya gelmemesi üzerine adına çıkarılan isticvap davetiyesinde duruşmaya gelmemesi halinde gerek "cari hesap sözleşmesindeki" imzanın kendisine ait olduğunu ve gerek bu hesap sözleşmesi uyarınca davacı tarafın verdiği fiş kart ve evraktaki alış verişi yapmış olduğunu kabul etmiş sayılacağı yazılıdır. Bu davetiye, davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen duruşmaya gelmemiştir. HUMK'nun 234. maddesi gereğince davalı isticvaba rağmen duruşmaya gelmediği için mahkemece sorulan vakaları ikrar etmiş sayılır. Böylece toplanan delillere göre davalının, davacının iddia ettiği oranda borçlu olduğunun kabulü zorunludur.
SONUÇ : O halde mahkemece bu yön gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. (03.07.1995).