 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E:1995/5783
K:1995/6124
T:20.06.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY KARARI
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, davalının düzenlediği otomobil kampanyasına katılarak bedelini yatırdığı halde aracın kendisine teslim edilmediğini ona sürerek , aynen teslimini aksi halde karar tarihindeki rayiç bedelinin ödetilmesin! istemiştir.
Davalı, davacının süresi içinde kampanyaya katılmadığını , bu nedenle yatırılan araç bedelinin iade edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, yapılan bilirkişi incelemesi sonucu davacının yatırdığı paralarının faizleri de hesaplanmak suretiyle toplam 124.052.305 TL.nin davalıdan alınmasına karar verilmiştir. Hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının gerekir.
2-Davacının davalı şirketin tertip ettiği araba satış kampanyasına katıldığı ve bütün edimlerini yerine getirdiği ve kendisine 1.5.1993 ile 30.5.1993 tarihleri arasında bir adet Renault 9 STE tipi arabanın teslim edileceği konusunda anlaştıkları toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Özellikle davalı şirket 3.5.1993 tarihinde davacıya yazdığı yazı ile bu yönü doğrulamış ve taraflar arasında bu şekilde araba satışı konusunda bir sözleşme aktedilmiştir. Yine davalı şirketin bu sözleşmeye rağmen edimini yerine getirmediği de uyuşmazlık konusu değildir. Davacı açtığı bu dava ile Renault 9 STE tipi bir arabanın kendisine teslimini veya bu mümkün olmadığı takdirde bu arabanın karar tarihindeki rayiç bedelinin ödetilmesini istemiştir. Taraflar arasında meydana gelen sözleşmeye rağmen davalının edimini yerine getirmekte temerrüde düşmesi nedeniyle davacının Borçlar Kanununun 106. maddesinde yazılı bulunan haklardan herhangi birini tercih edebileceği kabul edilmiştir. Davacı aynen ifayı ya da mümkün olmadığı takdirde onun yerine geçecek tazminatı istediğine göre mahkemece bu isteği gözetilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, istekle ilgili bulunmayan alacak ve faiz toplamına hükmedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda l. bent gereğince davalının temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2.bentte açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın iadesine, 20.6.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.