Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E. 1995/3145
K. 1995/3368
T. 6.4.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
VEKİLİN YAPTIĞI HARCAMA VE GİDERLER
YASAL KARİNE
(Aksini ispat yükümlülüğü)
 
KARAR ÖZETİ: Vekil; yaptığı iş sırasında vekil edeninin üzerine geçen bütün haklarını ödemek, vekil edeninin adına veya yararına yaptığı tüm işlerden dolayı hesap verme zorunluluğundadır. Avukata verilen (tevdi edilen) işin yapılması veya yapıldıktan sonra sonucunun alınması için gerekli bütün masraflar ve harcamalar vekil eden tarafından karşılanır. Ancak bunun aksi yazılı bir sözleşme ile kararlaştırılabilir. Vekilin, vekil eden adına yaptığı tüm işlemler vekil edenin hukuk alanında sonuçlar doğurur ve vekilin yaptığı harcama ve giderlerin vekil eden tarafından verilmiş olduğuna yasal karine oluşturur. Ancak delille kanıtladığı takdirde, bu özel durum gereği vekil hesap verme borcundan kurtulmuş sayılır.
 
(818s. BK. m. 392)
(1136s. Av. K. m. 173)
 
 
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşuldu:
 
Davacı A.Ş.; bazı hukuki işlerini yürütmek amacıyla davalı avukata vekalet verdiğini, şirketlerinin kaybolan çeklerinin iptali ve çekler üzerine ödeme yasağının konulması için açılan davada verilen tedbir kararı nedeni ile şirket adına 16.500.000 TL. teminat yatırıldığını, daha sonra davalı avukatın teminat parasını çektiği halde ödemekten kaçındığını, hakkında yapılan icra takibine itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptaline icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
 
Davalı; yargılamaya gelmemiş, cevap da vermemiştir.
 
Mahkemece; teminatın davalı tarafından bizzat yatırıldığı ve çekilmediği kabul edilmiş davanın reddine karar verilmiştir.
 
Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
 
İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 1992/1075 esas, 1992/1167 karar sayılı "Zayi çeklerin iptali" dava dosyası içindeki 16.500.000 lira teminatın, davalı vekili tarafından 18.9.1992 tarihinde yatırıldığı, 25.1.1993 tarihinde de çekildiği, anılan mahkemenin "Tahsilat Müzekkeresi" içeriğinde açıkça görülmektedir.
 
Davalı yargılamaya gelmemek ve davaya da cevap vermediğinden, usul hükümlerince davayı inkar etmiş sayılır. Davalının bu biçimde beliren davayı inkar tutumu içinde teminat parasını kendi mal varlığından yatırıldığı sayının da bulunduğunun kabulü gerekir. Nitekim, mahkemede davayı red ederken bu doğrultuda bir gerekçeye dayanmıştır.
 
Bir davada ileri sürülen maddi olayların hukuki değerlendirmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak doğrudan hakimin görevidir (HUMK. m. 76).
 
Hemen belirtelim ki, Borçlar Kanununun 392. maddesi hükmünce, vekil yaptığı iş sırasında vekil edeninin üzerine geçen bütün haklarını ödemeye, vekil edeninin adına veya yararına yaptığı tüm işlerden dolayı hesap verme zorunluğundadır. Avukata tevdi edilen işin yapılması veya yapıldıktan sonra sonucunun alınması için gerekli bütün masraflar ve harcamalar vekil eden tarafından karşılanır. Ancak bunun aksi yazılı bir sözleşmeyle kararlaştırılabilir (Avukatlık Yasası m. 173).
 
Vekilin, vekil eden adına yaptığı tüm işlemler vekil edenin hukuk alanında sonuçlar doğurur ve anılan yasa hükmü, vekilin yaptığı harcama ve giderlerin vekil eden tarafından verilmiş olduğuna yasal karine oluşturur. Ancak teminat parasını kendi mal varlığından yatırdığını, ayrıca yasal delille kanıtladığı takdirde, bu özel durum gereği hesap verme borcundan kurtulmuş sayılır.
 
Davalı yargılamaya gelerek kendine düşen kanıt yükümünü ifa edememiştir. Makbuzdaki davalı adının yazılmış olması az yukarıda açıklanan yasal karineyi çürütür nitelikte kabul edilemez.
Bu durumda davanın kabulüne karar verilmesini gerekir.
 
Mahkemece, sözü edilen yasa maddeleri gözden kaçınılarak yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddedilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
 
Sonuç: Temyiz olunan, yerel mahkeme kararının açıklanan nedenler altında davacı yararına (BOZULMASINA), istek halinde peşin harcın iadesi-ne, 6.4.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Suçlar] Dolandırıcılık mı hukuki ihtilaf mı 
  • 25.04.2024 13:09
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini