Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/10533
Karar no : 1995/11673
Tarih : 25.12.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • TAHKİM SÖZLEŞMESİ ( Avukatlık Ücretine İlişkin Uyuşmazlıkların Hakemde Çözülememesi )
  • HAKEM SÖZLEŞMESİ ( Avukatlık Ücretine İlişkin Uyuşmazlıkların Hakemde Çözülememesi )
  • AVUKATLIK ÜCRET SÖZLEŞMESİ ( Sözleşmedeki Tahkim Şartının Hüküm İfade Etmemesi )
 
1086/m.518
 
DAVA : Ethem Hakkı Ö... ile G... Belediyeleri San ve Tic. A.Ş. vekili avukat Turgay M... aralarındaki Hakem kararı davası hakkında hakemlerce verilen Adana 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden Dairemize gönderilen 11.4.1995 gün ve 603 sayılı hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat Turgay M... gelmiş diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : 1- Uyuşmazlık yanlar arasındaki, tanzim tarihi bulunmayan avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Sözleşmedeki hakem şartı nedeniyle, davacının başvurusu üzerine Adana Barosunca atanan hakem heyeti 11.4.1995 günlü kararıyla uyuşmazlığı karara bağlamıştır.
2- Tahkim sözleşmesinin konusunu belirleyip sınırlandıran HUMK'nun 518. maddesidir. Anılan maddenin anlamına göre tahkim sözleşmesi, münhasıran tarafların arzularına tabi olan ve medeni yargıya giren uyuşmazlıklar hakkında mümkündür. Diğer bir anlatımla, bundan amaç tarafların konusu üzerinde serbestçe tasarruf yetkilerinin bulunduğu uyuşmazlıklardır. Kişiler özgürce sözleşemeyecekleri alanda tahkim sözleşmesi yapamazlar. Yaparlarsa bu hukukça geçerli olmaz. Yasa koyucu kamu düzeni ve kamunun korunması düşüncesiyle sözleşme özgürlüğüne müdahale ederek birtakım kısıtlayıcı hükümler getirebilir. İşte böyle durumlarca tarafların sözleşme özgürlüğünden söz edilemeyecektir. Yasanın buyurucu kurallarından ayrılacak bir sözleşme bu buyurucu kurallara aykırılığı derecesinde geçersiz sayılacaktır. Aşağıda belirtileceği şekilde avukatlık ücret sözleşmesinde mutlak olarak tarafların özgür iradelerinin var olduğu kabul edilemez. Çünkü yasa koyucu kamu düzeni düşüncesiyle avukatlık ücret sözleşmelerini birtakım kısıtlayıcı hükümlere bağlamış bu hükümlere aykırı davranışları yasaklamıştır. Gerçekte de Avukatlık Kanunu'nun 163, 164, 168, 169 maddelerinde dava takip ve her türlü danışma ücretleri hakkında uyuşmazlıkların yazılı şekilde olacağı ücretten doğan davalarda yazılı sözleşmeden başka delil getirilemeyeceği, yazılı ücret sözleşmesi yapılmamış olan hallerde asgari ücret tarifesinin uygulanacağı şu kadar ki bu miktarın dava olunanın veya hüküm olunacak şeyin yüzde yirmibeşini geçemeyeceği, avukatın taraf imiş gibi dava konusuna ortak olamayacağı bu nitelikte bulunan sözleşmelerin batıl sayılacağı yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamayacağı emredici bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu hükümlerin kamu düzeniyle ilgili olduğunda hiçbir kuşku ve duraksamaya yer verilmeyeceğine göre avukatlık ücretinden çıkan uyuşmazlıkların hakemde çözüleceğine dair sözleşmelerin de kanunun emredici kurallarla sınırladığı kamu düzenine ilişkin olacağını kabul zorunludur.
Hal böyle olunca, evvelemirde HUMK'nun 518. maddesinin özüne ve sözüne uygun tarafların arzularına tabi ve özgür iradelerinin rol oynadığı bir uyuşmazlık sözleşmenin varlığından bahsedilemeyeceğine göre o uyuşmazlık hakkında tahkim sözleşmesi yapılması da hukuken mümkün olmayacaktır.
3- Uygulamada hakemlerin yürürlükteki hukuk düzenine uygun bir biçimde karar vermeleri sistemi benimsenmemektedir. Hakemler önlerine gelen uyuşmazlığı çözerken usul ve maddi hukuk kurallarıyla bağlı değillerdir. Hakemler kararlarını daha çok hak ve nesafet esaslarına göre vermekle yükümlüdürler. Hakemlerce verilen kararların Yargıtay'ca bozulabilmesi usulün 533. maddesindeki dört sebeple sınırlandırılmış olduğundan hakem kararlarının yasanın emredici kurallarını çiğneyip çiğnemediği, kamu yasalarınca getirilmiş sınırları aşıp aşmadığı ve bunlara aykırılığı denetlenemez. Anılan maddedeki sebepler usul ve hükümleri olduğundan, içtihat ve yorum yoluyla genişletilmeleri de mümkün değildir.
Bu hukuki gerçeklerin aksine avukatlık ücretine ilişkin uyuşmazlıkların hakemlerce çözülmesinin taraflarca kararlaştırılabileceği kabul edildiğinde uyuşmazlığı çözerken usul ve maddi hukuk kurallarıyla bağlı olmayan hakemlerin kamu düzeni ile ilgili emredici kurallara dolayısıyla kamu düzenine ve onun korunmasına aykırı karar vermelerine olanak sağlanacağını şimdiden kabul etmek gerekir. Böyle bir durum karşısında yasa gereği (HUMK. md. 533) Yargıtay denetimini ifa edemeyeceğinden kamu düzeni ile getirilen buyurucu ve kısıtlayıcı hükümler bir tarafa itilerek etkisiz hale sokulmuş olacaktır.
4- Kişilerin iradelerini kabul düzeninin üstünde tutan hiç bir hukuki görüş öne sürülmemiş ve kabul edilmemiştir.
5- Tüm anlatılan hukuki sakıncalar karşısında, avukatlık ücretine ilişkin uyuşmazlıkların hakemde çözülemeyeceği kabul edilmelidir.
Hal böyle olunca avukatlık ücret sözleşmesindeki tahkim şartı hüküm ifade etmez. Bu durumda hakemin davaya bakması görevi olmadığı halde uyuşmazlığı karara bağlaması hakemin yetkisi dahilinde olmayan meseleye karar vermesi anlamını ifade eder ve bu hal HUMK'nun 533. maddesine aykırıdır. Öyleyse hakem kararı bu nedenle bozulmalıdır.
6- Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Hakem kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer bulunmadığına, 6.000.000. lira avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine 25.12.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini