 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E. 1995/10155
K. 1995/11050
T. 11.12.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
EK KREDİ KARTLARI
"İSİMSİZ AKİT"
İSİMSİZ AKİTLERDE ZAMANAŞIMI
ÖZET Kredi kartı sahibinin talimat vererek, kendi hesabından bir başkasına harcama yetkisi vermesi durumunda, ek kartla ilgili bu sözleşme, kanundaki sözleşme tiplerinin hiçbirine dahil edilemediğinden "isimsiz akit" sayılır ve ihtilaflarda on yıllık zamanaşımı hükümleri uygulanır.
(818 s. BK. m. 18, 66, 125)
(1086 s. HUMK. m. 76)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, boşanmaları nedeni ile temsil ilişkisi sona eren davalının, evlilik dönemi içinde verilen elinde kalan ek kredi kartlarını haksız olarak kullanıp zenginleştiğini öne sürerek, toplam 53.509.500 TL.'nın yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, haksız iktisap hukuki nedenine dayalı açılan davada bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, kredi kartlarını kullanmakta hakkı olduğunu savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, haksız iktisap hükümlerine istenen alacağın BK.nun 66. maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımına uğradığı kabul edilmiş, zamanaşımından davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Bir davada ileri sürülen maddi olguların hukuki nitelendirmesini yapmak ve uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak, hakimin doğrudan görevidir (HUMK. md. 76).
Davacının banka tarafından adına kredi kartı hesabı açılıp, kredi kartı verilen bu karta kullanma yetkisine sahip ve kredi kartı üyelik sözleşmesini bankaya karşı borçlu olarak imzalayan üye olduğu, davalının ise; bu üyenin yazılı talimatıyla kendi hesabından ayrı bir karta (ek kart) harcama yetkisi verdiği ve kendisiyle birlikte müşterek ve müteselsil borçludan ek kart hamili olduğu yönlerinde taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Gerçektende tarafların az yukarıda belirtilen hukuki durumları bankaların yurt içi-yurt dışı kredi kartı üyelik sözleşmelerinde de açıklıkla görülmektedir. Uyuşmazlığın çözümü, yanlar arasında açıklanan hukuki ilişkinin kapsadığı sözleşmenin hukuki tanımının yapılmasında toplanmaktadır.
Hemen belirtelim ki; bankadaki hesabın sahibi ile (davacı) ek kart hamili (davalı) arasındaki sözleşme, yasalarda öngörülen veya öğretide kabul edilen sözleşme tiplerine dahil edilmesi mümkün değildir. O nedenle, bu sözleşme kendisine özgü bir hukuki nitelik taşımakta olduğu için "isimsiz akit" olarak kabul edilebilir, en önemlisi bu akit tipi için Borçlar Kanununda ayrı bir yasa hükmü öngörülmemiştir. Hal böyle olunca, BK.nun 125. maddesindeki on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir.
Mahkemece hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek, nedensiz zenginleşmeye ilişkin bir yıllık zamanaşımı süresi esas alınarak davanın zamanaşımından reddi yasaya uygun değildir ve bozmayı gerektirmiştir. Mahkemece yanların delil ve karşı delilleri toplanmalı hasıl olacak uygun sonuç çerçevesinde işin esası hakkında karar verilmelidir.
Sonuç Temyiz olunan yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 11.12.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.