Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas no : 1994/9116
Karar no : 1994/10321
Tarih : 22.11.1994

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
    DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
 
    KARAR : Davacı, satım sözleşmesi gereğince 30 Eylül 1989 tarihinde teslimi davalı Türkiye Emlak Bankası A.Ş. tarafından taahhüt edilen Küçükbakkalköy Anatepe konutlarından E-1 Blok 6 numaralı satım konusu bağımsız bölüm standart tip konutun, bu güne kadar teslim edilmediğini öne sürerek 4 aylık süre için kira karşılığı tazminatın beher ay için temerrüt faizi ile birlikte 24.050.000 TL. sinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ortada resmi şekilde yapılmış bir sözleşme yapılmadığı gibi banka tarafından taahhüt edilmiş bir teslim tarihi, gecikme faizi veya cezai şart bulunmadığını sözleşmedeki 20 aylık sürenin kesin teslim tarihi olmadığını savunmuş davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece satış sözleşmesinde başlayacağı gün belirtilmeksizin "20 ay sonra" teslime davet edileceği şeklinde kararlaştırmanın kesin vade olmadığı davalının da temerrüde düşürülmediği kabul edilmiş davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen "vadeli satışlar için Anatepe Konut Yapı Teklif Yazısı" başlıklı sözleşmenin teslim süresini belirleyen 6.maddesinde aynen "Anadolu Bankası 20 aylık süre sonunda konutunuzu size teslim için davet edecektir" denilmektedir.
    İfa (ödeme) günü gelmiş olan borç "muaccel" olmuş bir borç demektir. Vade olarak belirli bir gün veya belirli bir süre öngörülmüş olabilir. İşte sözleşmedeki "20 aylık  süre sonunda" sözü vadenin bu ikinci anlamına örnek oluşturur. Burada vade sürenin sonunda dolacaktır. Görüldüğü gibi taraflarca akitte kararlaştırılan vadenin muayyen ve kesin olduğundan kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Gerçektede "20 aylık süre sonunda" sürenin sonunda dolacaktır. Görüldüğü gibi taraflarca akitte kararlaştırılan vadenin muayyen ve kesin olduğundan kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Gerçekte "20 aylık sürenin sonunda" sözlerinden asla belirsizlik sonucuna kavuşulması mümkün değildir. Burada ila zamanı sözleşme tarihinden itibaren başlayıp 20. ayın sonu olarak kesin bir tarihe belirlenmiştir. Yine vadenin hukuki tarihinde de bir katiyetsizlik ve kuşku görülmemektedir. Ayın son günü de BK.75/1 Maddesi'nce tesbit edilecektir. O nedenle satım konusu dairenin mutlaka belirtilen tarihte teslim edilmesi bu tarihte ila yerine getirilmediği takdirde de, ilanın daha sonra yapılamıyacağının taraflarca kararlaştırılmış olduğunun kabulü zorunlu olmaktadır. Kesin vadeli akitlerde ila kararlaştırılan tarihte veya zaman içinde vuku bulmazsa ihtara kararlaştırılan tarihte veya zaman içinde vuku bulmazsa ihtara ve süre tarihine artık gerek görülmez. Vadenin gelmesi alacağı muaccel hale getirir ve borçlu ila ile yükümlü olur. (BK.Md.76) Tüm dosyadaki bilgi ve belgelerden satım konusu daireyi sözleşmede tayin edilen kesin vade içinde teslim etmediği ve böylece ifanın geciktirilmiş olmasından dolayı davalının temerüdünün oluştuğu anlaşılmıştır.
    Şu durum karşısında, mahkemece davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeni ile davacının uğradığı giderin miktarı tesbit edilmeli ve hüküm altına alınmalıdır. (BK.Md.96) O halde usule ve yasaya aykırı bulunan mahkeme kararı bozulmalıdır.
 
    SONUÇ : Temyiz olunan mahkeme kararının belirtilen nedenler altında davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.11.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini