Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E. 1994/6197
K. 1994/7587
T. 15.9.1994

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
 
SATIM SÖZLEŞMESİ
HASARIN ALICIYA GEÇMESİ KOŞULU
 
KARAR ÖZETİ: Taraflar arasındaki satım sözleşmesinde, satılanın  nev'i (çeşidi) belirlenmiştir. Satılan narenciyenin ayırdedilmesi ve sözleşmeye tahsisi ve teslim edilmesi ancak ürünün elde edilmesinin mümkün görüleceği kemale erme (olgunlaşma) zamanına bağlandığı ve don olayının bu zamandan önce meydana gelmesi halinde ayırdetme ve satılanı sözleşmeye tahsis etme işleminden önce meydana gelen hasar alıcıya geçmez. Ağacından ürünü toplama zamanı gelmeden tamamen davalının dışında bir don olayı ile hasarın meydana gelmesinde davalının ürünü zamanında toplama borcunun ifasının veya gereği gibi ifasının kusursuz olarak imkansızlaştığının kabulü zorunludur.
 
(818 s.BK.m.182,183/2,117)
 
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
 
Davacı, portakal bahçesinin mahsulünü 23.10.1992 tarihli yazılı sözleşme ile davalıya sattığını; bahçenin 300 ağaçlık Washington mahsulünün istihsalini geciktirdiği için don yüzünden hasara uğramasına neden olduğunu, 62.500.000 TL. zarar meydana geldiğini öne sürerek bunun tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, satım aktinin götürü yapılmadığını, ürün teslimi ve kg. birimi olarak anlaştıklarını, o nedenle üründe, tabii afetten dolayı meydana gelen zarardan sorumlu olmayacağını; kaldı ki ürünün istihsal edilme zamanından önce dona maruz kaldığını, o nedenle kusurlu bulunmadığını savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü taraflar arasında düzenlenen 23.10.1992 tarihli satış sözleşmesinin hukuki yorumu yapılarak satış türünün tesbit edilmesinde toplanmaktadır
Anılan sözleşmeden, davacının mandalina ve Washington ağaçlarında bulunan mahsulü davalıya sattığı, malın tesliminin ancak, mahsulün olgunlaşıp toplama durumuna geldiğinde ifa edileceği anlaşılmaktadır. Diğer bir ifade ile, satım akdi tamamlanmış fakat satım konusu mahsulün davalı alıcıya teslimine ilişkin ifa mahsulün olgunlaşması tarihinde yerine getirilmiş olacaktır.
Gerçekte de, satım akdinde nef'i ve hasarın intikali denilince, akdin doğumundan sonra fakat ifasından önceki devrede şeyde hasıl olan tabii ve hukukî semereler ile şeye arız olan ve onun bozulması, kötüleşmesi, telef olması gibi sonuçlar yaratan zararlı hallerin alıcıya hangi andan itibaren geçmiş olacağı amaçlanır;BK.nun 183. maddesince satım aktinde hasarın ve yararın alıcıya akdin in'ikadından itibaren geçeceği kuralı kabul edilmiştir. Ne var ki bu kuralın uygulanması bir takım yasal koşullara bağlanmıştır. (BK.m.183/III). Bu koşullardan herhangi birisinin bulunmaması halinde anılan kural uygulanamaz. Yani hasarın akitle birlikte alıcıya geçtiği söylenemez. Uyuşmazlıkla doğrudan ilgili olması nedeni ile bunlardan sadece, satılanın muayyen olması koşulu üzerinde durulacaktır. Nef'i ve hasarın aktin kuruluşundan itibaren alıcıya geçebilmesi için, satılan şeyin mutlaka muayyen, (belirli) hale getirilmiş olması gerekir.
Sözleşmede de görüldüğü şekilde, tarafların mahsulün miktarı üzerinden bir anlaşmaları mevcut değildir. Yine akdin kuruluşu sırasında fiilen ayırdedilmiş ve akde tahsis olunmuş belirti bir mahsül de bulunmamaktadır. Bir anlamda; taraflar arasında nev'i (çeşit) satımı kurulmuştur. Nev'i borcu, ferden değil sadece cins ve miktar itibariyle belirtilmiş olan edimlerdir. Bir edimin (nevi borcu) sayılabilmesi için cins ve miktarının tayini yeterli ise de, bu cins bir şeyin satım aktine konu olması halinde nef'i ve hasarın alıcıya intikali için; akdin in'ikadı yetersizdir. Ayrıca BK.m.183/II uyarınca satılanın ayırdedilmiş olması gerekir. Ayırdetmeden maksat, satılan şeyin; cinsine göre "ölçülmek, sayılmak veya tartılmak suretiyle akde tahsis .edilmesidir. İşte ayırdetme suretiyle akde tahsis etme işlemi akdin in'ikadı ile birlikte yapılmışsa, nefi ve hasar da akdin kuruluşu tarihinden itibaren alıcıya geçer, fakat akdin kuruluşundan sonra yapılacak ise, nef'i ve hasarın alıcıya intikali de o işlemin yapılması tarihinde vücut bulur (Bkz. Halil Arslanlı, Ticari Bey, İst. 1952, Sh.238), (Fevzi Necmeddin Feyzioğlu, Borçlar Hukuku, Hususi Kısım, Akdin Muhtelif Nev'ileri,Cilt: 1, İst. 1970, Sh.158,159).
Açıklanan yasal kuralların ışığı altında sözleşme hükümleri; dosyadaki delil ve bilgiler ile say savunma birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında nevi (çeşit) satımı kurulduğu satılan narenciyenin ayırdedilmesi ve akde tahsisinin yine davalıya hukuken teslim edilmiş olmasının ancak mahsulün istihsal edilmesinin mümkün görüleceği, kemale erme (olgunlaşma) zamanına bağlandığı, oysa don olayının ve bundan kaynaklanan zararın bu zamandan evvel vukua geldiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca ayırdetme ve satılanı akde tahsis etme işleminden evvel meydana gelen hasarın alıcıya geçeceğinin kabulü mümkün değildir. Ne var ki sözleşmede kararlaştırılan şu yönünde değerlendirilmesi gerekir. Sözleşmede davalı alıcının ayrıca mahsulü toplama edimi altına girdiği görülmektedir. Ne var ki tüm delillerin verilerine göre davalının bu edimi ifasında kusurlu bir davranışının varlığı kanıtlanamamıştır En önemlisi ağacından mahsulü toplama zamanı gelmeden tamamen davalının dışında bir don olayı ile hasarın meydana gelmesinde davalının mahsulü zamanında toplama borcunun ifasının veya gereği gibi ifasının kusursuz, olarak imkansızlaştığının kabulü zorunludur (8K. m.117).
Gerçekte de, davalının sözü edilen borcunun ifasında davalıya attı mümkün herhangi bir neden ispatlanamamıştır öte yandan, taraflarca düzenlenen sözleşmenin yorumunda katkıda bulunan üç bilirkişinin görüşleri de uyuşmazlığın çözümünde göz ardı edilmemesi gereken olgulardandır. Bilirkişiler "don vurma, sel götürme, dolu vurma" gibi tabii olaylar nedeni ile hasar meydana geldiğinde, hasarın satıcıya ait olacağını açıklamışlardır. Şu durum karşısında, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde, sözleşmenin yorum ve hukuki nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek, anlatılan yasa maddeleri ile hukuki ilkeler gözden kaçırılarak yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır, bozma nedenidir.
Sonuç : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davalı yararına (BOZULMASINA) istek halinde peşin harcın iadesine, 15.9.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini