 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas no : 1994/11224
Karar no : 1995/177
Tarih : 17.01.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Davacılar, kira tesbit kararına göre brüt ödenmesi gereken kira farkının net olarak ihtirazı kayıtla icrada ödemek zorunda kaldıklarını öne sürerek fazla ödedikleri 22.742.786 TL'nin istirdadını istemişlerdir.
Davalı, mahkemece tesbit edilen kira farkının net olarak ödenmesi gerektiğini savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1993/139 Esas ve 1993/664 Karar numaralı 15.06.1993 tarihli kesinleşen hükmünde kira parasının net veya brüt tesbit edildiği belirtilmemiştir. Uyuşmazlık kesinleşen kira tesbit kararıyla tesbit olunan 8.300.000 TL kira parasının brüt veya net olup olmadığının saptanmasında toplanmaktadır. Mahkemece, kira parasının Sulh Hukuk Mahkemesi kararıyla tesbitinden önce ve sonra net olarak ödendiği ve böylece taraflar arasında örtülü bir anlaşma ve teamülün gerçekleştiği kabul edilmiş, kira parasının net olacağı benimsenerek hüküm kurulmuştur. Oysa kira tesbiti davasından önce kira parası net olarak ödense dahi, daha sonra tarafların uyuşmazlığa düşmeleri üzerine, kira parasının tesbiti gerektiğinde, bunun mahkeme kararında gözönünde tutulmasını gerektirmeyeceği çok açıktır.
Gerçekte de sözleşmedeki veya örtülü anlaşma ile oluşan kira parası taraflarca brüt veya net olarak kararlaştırılsa dahi uyuşmazlık üzerine artık uygulanabilirliğini ve geçerliliğini kaybeder ve o nedenle mahkemece yeniden kira parası tesbit edilir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesi hükmüne göre, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, menkul kıymetler yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tesbit eden çiftçiler aynı kanunun 70. maddesinde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden Bakanlar Kurulu'nun 28.12.1988 tarih ve 86/13844 sayılı kararında belirtilen % 20 oranında ve kiraya verenin gelir vergisine mahsuben tevkifat yapmak zorunluluğundadırlar.
Vergi tevkifatı, 193 sayılı Gelir Vesgisi Kanunu'nun 93. maddesi ile konulan gayrimenkul sermaye irat sahiplerinin ödemek zorunla olduğu vergilerin stopaj yoluyla tahsiline ilişkin bir yöntemdir. Gelir vegisi ise, kişilerin net kazancından devletin kamu harcamalarını karşılamak üzere tahsil ettiği paydır.
Bu niteliği ile vergi kayıt parası, aydınlatma ve temizlik parası, sigorta veya Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre ortak giderlerden sayılabilen diğer masraf kalemlerinden olmadığı için kira parasının tesbitinde unsur olarak dikkate alınamaz. Bu nedenle de kira parası, bu vergiyi kapsayıp kapsamadığı durumuna göre (brüt) ya da (net) olarak nitelendirilip belirlenemez.
Diğer taraftan, kiracının kira parasından tevkifat yaparak vergi dairesine yatırması, Gelir Vergisi Kanunu'ndan doğan bir yükümlülüğü olup bu tevkifatın (stopaj) bir kira tesbit kararına konu olması, kamu hukuku alanı ile özel hukuk alanı arasındaki uygulama farklılığı nedeniyle doğabilecek çelişkili sonuçlar bakımından da sakıncalıdır.
Bu nedenlerle, kira parasının anılan vergi tevkifatı (stopaj) gibi vergiye ilişkin kesintiler gözönünde tutulmaksızın tesbiti zorunludur. Bu durumda kira tesbitine ilişkin mahkeme kararının kira parasını brüt olarak tesbit etmiş olduğunun kabulü zorunlu olmaktadır.
SONUÇ : Öte yandan kira tesbiti davasından sonra kira parasının net olarak ödendiği olgusunun varlığı da subüt bulunmamıştır. Nitekim davacı kiracı net kira parası üzerinden yapılan takibe karşı, bunun brüt olacağını ihtirazi kayıtla bildirerek ödeme yapmıştır. Bu durumda net ödeme yönünden bir örtülü anlaşmanın vücut bulduğundan da söz edilemez. Yine tarafların daha sonra 01.01.1994 tarihinde yeni bir anlaşma yaparak kira parasını net tayin etmelerinin de evvelki sözleşme koşullarına etkisi kabul edilemez. Hal böyle olunca kira tesbit kararındaki hükme bağlanan 8.300.000 TL kira parasının brüt olduğu kabul edilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönlerin gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. (17.01.1995)