 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E. 1993/919
K. 1993/987
T. 9.2.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ALACAK DAVASI
KAÇAK SU KULLANILMASI
KARAR ÖZETİ Yönetmeliğin kaçak suyu düzenleyen hükmüne aykırı şekilde ve kesin olmayan ihtimal ve varsayıma dayanan bilirkişi görüşüne dayanılarak hüküm kurulması bozma nedenidir.
(818 s. BK. m. 41)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Davacı, Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi; Baraj Mahallesi Sokak, No: 92'deki davalı konutunda kaçak su ekibi elemanlarınca 9.11.1991 tarihinde yapılan kontrolde borcundan dolayı sökülen su sayacı yerine boru bağlamak suretiyle davalının kaçak su kullandığının tesbit edildiğini öne sürerek kaçak su bedeli 3.307.200 TL.nın haksız fiil tarihi 9.11.1991 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; kaçak su kullanmadığını savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; bilirkişi görüşüne dayanılarak kaçak su kullanılmasından, dolayı tesbit edilen 1.653.000 TL.nın olay tarihi 9.11.1991 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Hüküm, davacı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Bilirkişi Av. .(M.S.)nin 14.5.1992 tarihli raporunda, davalının kullandığı kaçak su bedelinin 3.307.200 TL. olduğu tesbit edilmiş ancak sayaç yerine boru bağlanarak evin tüm musluklarına su verilmesi halindeki tüketimle, su saati yerindeki vanadan alınan suyun miktarının aynı olmayacağı, bu nedenle hak ve nesafet kurallarına göre 1.653.000 TL. borcun kabul edilebileceği sonucuna kavuşulmuş; mahkemece de bu görüş benimsenerek hüküm kurulmuştur.
Ankara Su ve Kanalizasyon idaresi (ASKI) Genel Müdürlüğü Tarifeler Yönetmeliği'nin Kaçak Su başlıklı 35 inci maddesinin (a) bendinde; "abone olup da sayaçsız veya sayacı işletmeyecek herhangi bir tertibatla su kullanmak; işlenmesi yasak fiillerden olup, aynı zamanda hırsızlık suçunu da oluşturduğundan, bu gibiler hakkında kanuni kovuşturma yapılmakla birlikte tesbit edilebilmişse o tarihten, tesbit edilmemiş ise 3 aydan beri, konutlarda daire başına ayda 15 m3. su tüketildiği varsayılarak tesbit tarihindeki iş yeri tarifesinin 3 katı cezalı olarak tahsil edilir' denilmektedir. Açıkça görüldüğü üzere kaçak su kullanılması halinde aylık 15 m3.'dan daha az su kullanabileceğine dair bir savunma veya böyle bir durumun doğrudan araştırılmasına anılan yönetmenlik maddesi imkan vermemektedir. Gerçekten Yönetmenliğin bu hükmü kaçak suyun aylık 15 m3. olarak hesaplanacağını bir ceza olarak tayin ve tesbit etmiş bulunmaktadır. Yönetmenlik hükümleri kaçak su kullanan kişileri hukuken bağlar.
Kaldı ki, sayaç yerine boru bağlayarak evin tüm musluklarına su verilmesi halindeki tüketimle, su saati yerindeki vanadan alınan suyun miktarının aynı olmayacağı görüşü hiç bir zaman kesinlik arz etmez. Kaçak kullanan kişinin suyu kullanma ihtiyacı, amacı göz önünde tutulduğunda su saati yerindeki vanadan da tüketimin diğerine göre çok fazla olabileceği her zaman mümkündür. O nedenle Yönetmenliğin kaçak suyu düzenleyen hükmüne aykırı şekilde ve kesin olmayan ihtimal ve varsayıma dayanan bilirkişi görüşüne dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davacı idare yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 9.2.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.