 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1992/7462
K: 1992/8919
T: 19.11.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı 8.1.1986 tarihinde 5.000.000 TL. sına haricen satınaldığı 33 HC 052 plakalı mersedes marka 1961 model kamyonu satılmak üzere davalıların Taç Oto Galerisine bıraktığını davalıların kamyonunu başkalarına teslim ettiklerini ve iade de edemediklerini öne sürerek kamyonun değeri 3.500.000 TL sı zararının tahsilini istemiştir.
Davalı Fikret Tokdar, aracın kendisine teslim edilmediğini diğer davalı Muammer Akdeniz ise, kamyonun galerisine 1.11.1985 tarihinde getirildiğini 1 yıl geçmesine rağmen davacının aramadığını, aracın kayıt maliki tarafından galeriden alınıp götürüldüğünü savunmuşlar davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davacının kendilerine teslim ettikleri aracı davalıların Trafikteki kayıtlı maliklerine vermelerinin haksız ve nedensiz olduğu kabul edilmiş ve kamyon değeri 3.500.000 TL.sının davalılardan alınmasına karar verilmiştir.
Hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının aracı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesine göre Resmi Biçimde yapılan sözleşme ile satın almadığı kendi ikrarındadır. Farklı bir anlatımla harici akitle aracı satın almıştır. bu nedenle geçersiz olan akitten dolayı davacı aracın Mülkiyetini iktisap etmediği, böyle bir satım akdinin tarafları ancak verdiklerini haksız iktisap kuralları içinde geri alabilecekleri çok açıktır. (BK. 19 ve 61) O nedenle malikin aracını geri almasında yasaya aykırı bir yönün varlığından sözedilemez. Araç davacı elinde bulunduğu sırada, malik geçersiz sözleşme karşısında aracı geri alabilme olanağına sahiptir. Ne varki taraflar arasında aracın satımı yönünden bir vekalet akdinin kurulduğunda da uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak az yukarıda açıklanan yasal durum karşısında, davalıların vekalet akdinden doğan davacıya karşı sorumlulukları nedeni ile bir zararın varlığından söz edilebilmesi için aracın satış bedelinin bu yönden yasal yollardan davacının geri alamadığının belirlenip kesinleşmesi zorunludur. Zira davada aracın değeri istenmiş olup bunun dışında herhangi bir zararın varlığı ileri sürülmemiştir. Gerçektede mutlak butlanla malül bir sözleşmeye dayanılarak tazminat istenemez ancak verilen haksız iktisap nedeni ile geri istenebilir ve zararda; akit taraftan satış parasının tahsili mümkün olmadığı taktirde satış parasından ibarettir. Nitekim, Mersin Asliye Ticaret Mahkemmesinin 1987/385 E; ve 1989/73 K. nolu ilamı ile aracanı kayıt malikine davacının bu araç satışından dolayı verdiği bonoların iptaline karar verilmiştir. Kaldıki davacı iptal edilen bu bonolar dışında aracı satan akidine başkaca para verdiğini öne sürmediği gibi ispatta edememiştir. Bu durumda davacının geçersiz satış sözleşmesinden dolayı bir zarara uğradığıda kabul edilemez. Tüm açıklanan yasal nedenler karşısında davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ: : Temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
|