 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1991/9696
K: 1991/11577
T: 19.12.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, yüklenici davalı A.K.'nın arsa sahipleri diğer davalılarla yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine göre kendisine bırakılan dairenin satışını bedelini alarak vaad ettiğini daha sonra davalıların eser sözleşmesini feshederek işi başka bir yükleniciye vermeleri üzerine arsa sahibi davalıların yüklenici A.K.'nın satış vaadi sözleşmesindeki edimlerini ifa yönünden taahhütte bulunduklarını fakat taahhütlerini yerine getirmediklerini ve arsanın tamamının mülkiyetini sonraki yükleniciye geçirmek sureti ile tescil davası haklarının imkansızlaştırdıklarını ileri sürerek satışı vaadedilen dairenin rayiç değerinin davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 55.000.000.-TL.'sı çıkarının davalı yüklenici A.K.'dan tahsiline karar verilmiş, diğer davalılar hakkında açılan dava ise reddedilmiştir.
Hüküm davacı ile davalılardan A.K. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1. Silivri Noterliğinin 15.12.1987 günlü 29487 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde Taahhütnamede davalıların düzenledikleri eser sözleşmesine tab'an yapılan 4.2.1987 tarih ve 3250 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi nedeniyle yüklenici A.K. ile davacı Z.Ö.'a karşı yükümlendiği tüm edimlerin davalılar Z.K. ve M.K. tarafından taahhüt edildiği görülmektedir. Uyuşmazlığın çözümlenmesi sözü edilen taahhütnamenin hukuki değerlendirmesinde toplanmaktadır. Mahkemece bu taahhütname Borçlar Yasasının kefalet ve borcun dış yüklenilmesi (BK.Md. 174/1) hükümlerine göre yorumlanarak sonuca kavuşulmuştur.
Bir akdin şekil ve şartların tayinde rol oynaya iradenin yorumlanmasında gerçek maksadın aranması gerekir. (BK.Md.18) Sözleşmedeki amaç akdin içeriğinden ve işin özelliklerinden çıkarılır. Bu kural ışığında taahhütnameye bakıldığında davalılar Z.K. ve M.K. üçüncü şahıs durumunda olan A.K.'nın davacıya olan daire verme edimini taahhüt ettiği açıkça anlaşılmaktadır. Öyleyse taahhütnamenin hukuki mahiyeti BK.'nun 110. maddesindeki tarife uygun garanti akdinin bir özel türünün teşkil eden başkasının edimini taahhüt olduğunda kuşku ve duraksamaya yer olmadığıdır. Gerçekte de başkasının edimini taahhüt etmede, borçlu diğer bir şahsın verme, yapma veya yapmama şeklindeki bir edimini onun mümessili sıfatıyla hareket etmeksizin kendi adına ve hesabına yaptığı bir sözleşme ile taahhüt etmektedir. (Sefa Reisoğlu Borçlar Hukuku 1988, S. 325).
Başkasının fiilini borçlanan kimse, bu ifa yerine getirilmediği takdirde karşı tarafın bu yüzden uğradığı zararları tazmin etmekle yükümlüdür. Burada tazmini gereken zarar aksi kararlaştırılmamışsa müsbet zarardır. Toplanan delillerle fiili taahhüt edilen davalı A.K.'nın ve diğer davalıların edimlerini ifa etmedikleri kanıtlanmıştır. Bu itibarla davalılar M.K. ve Z.K.'nun BK.nun 110. maddesince sorumluluklarının vücut bulduğu kabul edilmelidir. Öyleyse hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek anılan davalılar yönünden davanın reddedilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
2. Bilirkişi kurulunun 13.10.1989 tarihli raporlarında dairenin tesbit edilen 55.000.000.-TL.sı değerin hangi tarihteki değer olduğu açıklanmamıştır. Davacı edimin imkansızlaştığı 24.2.1988 tarihi itibariyle dairenin sürüm değerini isteyebilir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş sözü edilen tarihte dairenin rayiç değeri bilirkişiler aracılığı ile tesbit edilmeli bulunacak değere hükmedilmelidir.
3. Davalı A.K.'nın temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendinde kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
4. Az yukarıda 2. bentte belirtilen bozma nedenleri altında kararın davalı A.K. yönündende bozulması gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 1. 2. bentlerde açıklanan nedenlerle davacı, 4. bent uyarınca davalı A.K. yararına BOZULMASINA, A.K.'nın sair temyiz itirazlarının 3. bent gereğince REDDİNE, peşin harcın istek halinde, 19.12.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.