 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1991/8883
K: 1991/11265
T: 10.12.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar satış vaadi sözleşmesi ile satın aldıkları taşınmazın kamulaştırılması sonucu ifanın imkansız hale geldiğini ileri sürerek ifa yerine kaim olan davalıların aldıkları kamulaştırma bedeli 13.557.534 TL.sının tahsilini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece; kamulaştırma yapılmakla ifanın mucbir sebep altında imkansız hale geldiği kabul edilmiş, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Germencik Noterliğince düzenlenmiş bulunan 3.11.1981 taih ve 6772 yevmiye nolu geçerli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davacıların satış bedeli 775.000 TL.sını ödedikleri taşınmazın Belediyece 5.3.1990 tarihli encümen kararıyla kamulaştırıldığı böylece sözleşmeden doğan satıcı davalıların borçlarının ifası imkansız hale gelmiş bulunmaktadır. Bu yön uyuşmazlık konusu olmadığı gibi mahkemenin kabulü de bu yoldadır. Borçlar Yasasının 117. maddesi gereğince sözleşme kurulduktan sonra borç, borçluya isnat olunmayan haller sonucu imkansızlaşırsa borç ilişkisi sona erer ve borçlu borcundan kurtulmakla birlikte aldıklarını geri vermekle yükümü olur. Ne var ki doktrinde oybirliğ ile kabul edilen ve Yargıtay İçtihatları ile de istikrar bulan görüşe göre borçlu kusuru olmadan imkansız hale gelen edimin yerini tutan bir menfaat elde etmişse, yani edimin yerine kaim değer geçmişse borç ilişkisi son bulmaz ve konusu değişerek devam eder. Böyle bir durumda alacaklı bu ikame değerinin kendisine ödenmesini istiyebilir. Somut olayda, Satışı vaadedilen paylar yerine davalıların malvarlığına bu payların kamulaştırılması yolu ile elde edilen parası, başka bir deyişle onların yerini tutan ikame değerleri girmiştir. Böylece davacılar, payların temliki yerine onun değerinin kendilerine verilmesini isteme hakkını kazanmışlardır.
Hal böyle olunca davalıların payına tekabül eden kamulaştırma bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekir. Mahkemece hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA 10.12.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.