 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E. 1991/6640
K. 1991/8202
T. 20.9.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
(İşçi)
ÖZET : Bir kimsenin 1475 sayılı İş Kanununa göre işçisayılabilmesi için yanlar arasındaki ilişkinin hizmet akdinedayanması ve ayrıca bu akdin konusu olan işin işverenin denetim ve gözetimi altında iş yerinde görülmesi zorunludur.
(1475 s. İş K. m. 1)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı avukat; davalı şirket ile yaptığı 1.4.1987 tarihli hizmet sözleşmesi uyarınca ödenmeyen aylık ve takip ettiği davalar nedeni ile tahakkuk eden ücretlerinin tahsili için yaptığı icra takibine davalının itiraz ettiğini öne sürerek itirazın iptali ile 10.000.000 TL. manevi tazminatın hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı, sözleşmeye aykırı davranışta bulunan davacıya azil işleminde haklı olduklarını savunmuş davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davaya bakmakta İş Mahkemesinin görevli olduğu benimsenmiş görevsizlik kararı verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Bir kimsenin 1475 sayılı İş Kanununa göre işçi sayılabilmesi için yanlar arasındaki ilişkinin hizmet akdine dayanması ve ayrıca bu akdin konusu olan işin işverenin denetim ve gözetimi altında iş yerinde görülmesi zorunludur (1475 sayılı İş Kanunu md. 1).
Diğer bir anlatımla, egemen olan bilimsel ve yargısal inançlara göre hizmet akdinin ve bu akde göre işçi sayılmanın ayırıcı ve belirleyici özellikleri zaman ve bağımlılık unsurlarında toplanmaktadır. Bu unsurların vücut bulması içinde çalışan, çalıştıranın işyerinde ve onun denetimi ve gözetimi altında edimini ila etmesi zorunludur. Aksi durumlarda çalışanın 1475 sayılı iş Kanunu anlamında işçi sayılması mümkün değildir.
Yanlar arasında düzenlenen 1.4.1987 tarihli hizmet sözleşmesinin 3.maddesinde, davacı avukatın işleri bağımsız bürosunda yöneteceği kabul edilmiştir. Bu durumda az yukarıda açıklanan koşullardan birinin gerçekleşmediği çok açıktır. Bu nedenlerle, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğu düşünülmeden hukuki tanım ve değerlendirmede hataya düşülerek görevsizlik kararı verilmesi usule ve yasaya aykırıdır, bozma nedenidir.
2- Dava tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 8/2. Maddesine aykırı olarak fazla ücreti vekalet tayin edilmesi kabul biçimi yönünden bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.9.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.