 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1991/4193
K: 1991/7374
T: 01.07.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ADİ ORTAKLIK (HUKUKA AYKIRILIK)
ÖZET: Taraflar arasında eczanenin işletilmesine ilişkin adi ortaklık sözleşmesi bulunmaktadır. Eczane işletilmesine ilişkin adi ortaklık sözleşmesinin bizatihi ve muhtevası itibarıyla eczacı olmayan bir kişinin eczane açması ve işletmesini sağladığı ve bunu amaçladığı, 6197 sayılı Yasanın kamu düzeni düşüncesiyle koyduğu kuralları değiştirmeyi hedef tuttuğu çok açıktır. Bu durumda, sözleşmenin amacı ve tarafların akitle kararlaştırdıkları edimi 6197 sayılı Yasanın emredici normlarıyla çatıştığı için hukuka aykıdır. Hukuka aykırı sözleşmeler butlan nedeniyle geçersizdir. Hukuken tarafları bağlamaz, bir hak ve borç doğurmaz.
(6197 s. Ecz. K. m. 1, 2, 40)
Taraflar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı, eczacı olmayan kardeşi davalı ile 22.6.1979 senesinde yaptıkları eczanenin işletilmesine ilişkin adi ortaklık sözleşmesinin kanuna aykırı olduğunu öne sürerek, iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, Ankara Noterliği'nden tanzimli 22.8.1979 tarihli "adi ortaklık sözleşmesi"ne göre davacının mesul müdürü, sevk ve idarecisi olduğu eczanenin hissedarı olduğunu, 6197 sayılı Yasada mesul müdür ve hissedarı eczacı olmak kaydıyla üçüncü şahısların hissedar olmayacağına dair engelleyici hiç bir hükmün bulunmadığını, bu nedenle sözleşmenin geçerli olduğunu savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, mesul müdürü eczacı olmak kaydıyla eczacı olmayanların eczaneye malik veya hissedar olmalarını engelleyen yasa hükmü bulunmadığı kabul edilmiş, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının eczacı olduğu ve açtığı eczanenin işletilmesine ilişkin davalı ile aralarında Ankara 20. Noteri'nde 22.8.1979 tarihinde, 21373 yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesi kurdukları uyuşmazlık konusu değildir. Bir akit, ihtiva ettiği hak ve borçlar itibariyle hukuk düzeninin emredici bir normuyla çatıştığı taktirde hukuka aykırılık söz konusudur. Emredici normlar kamu menfaat ve düzenini koruma amacını güderler. Emredici normlar herkese hitap eder, herkese ödevler yükleyen genel ve objektif davranış kurallarıdır. Emredici hukuk kuralına aykırı sözleşmeler batıldır. İlk önce uyuşmazlığa bu açıdan bakılarak incelemek gerekir. 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun hükümleri toplumun sağlığı ve kamu düzeni ile doğrudan ilgili hükümlerdir. Anılan Yasanın 1. maddesinde, eczane açmak eczacılık tekeline bağlı tutulmuştur. 2. maddede, eczacılık yapabilmek için diğer koşullar yanında temel koşul olarak "Türkiye Eczacı Mektep veya Fakülteleri'nden diplomalı olmak" öngörülmüştür. Yasanın diğer maddelerinde de yer yer ve insicamlı bir şekilde bu ilke korunmuş, 40. madde ile de aksine hareket edenler hakkında cezai müeyyideler getirilmiştir.
Şu durum karşısında, yasanın tüm maddelerinin metninden, yazılış şeklinden ve izlediği amaçtan bakıldığında kamu menfaat ve düzenini amaçladığı ve toplumun sağlığı ile doğrudan ilgili emredici hükümler getirdiğinde bir an dahi duraksamaya yer olmamalıdır. Eczane işletilmesine ilişkin adi ortaklık sözleşmesinin bizatihi ve muhtevası itibariyle, eczacı olmayan bir kişinin eczane açmasını ve işletmesini sağladığı ve bunu amaçladığı 6197 sayılı Yasanın kamu düzeni düşüncesiyle koyduğu kuralları değiştirmeyi hedef tuttuğu çok açıktır. Bu durumda, sözleşmenin amacı ve tarafların akitte kararlaştırdıkları edimi az yukarıda açıklanan yasanın emredici normlarıyla çatıştığı için hukuka aykırıdır. Hukuka aykırı sözleşmeler butlan nedeniyle geçersizdir, hukuken tarafları bağlamaz ve bir hak ve borç doğurmaz.
Mahkemenin, belirtilen hukuk kurallarını düşünmeden hukuki tanım ve yorumlarda yanılgıya düşerek yazılı şekilde sözleşmeyi geçerli kabul edip davayı reddetmesi usule ve yasaya aykıdır. Bozma nedenidir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 1.7.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.