 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1990/9197
K: 1991/1598
T: 15.02.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı dava dışı M.Fahri Gürani'den temellük ettiği 15.1.1983 vadeli senet hakkında yaptığı ilamsız icra takibine itiraz ettiğinden itirazın iptali ile alacağın faizleri ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, senedin dayanağı olan protokol gereğince teslim edilmesi gereken kamyon teslim edilmediği için senedin hükümsüz olduğunu ve reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalının itirazının iptali ile 583.131 lira icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar Davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının dava dışı M.Fahri Gürani'den temellük ettiği senedin 24.2.1982 tarihli kamyon alım-satım sözleşmesinden kaynaklandığı uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşmeye göre senet kamyonun teslim edilmesi halinde hüküm ifade edecektir. O halde davacı, temlik eden satıcı yerine geçtiğine göre sözleşmede sözü edilen kamyonun davalı alıcıya teslim edildiğini ve faturasının tebliğ edildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Satıcı (yerine geçen davacı bu yönden sadece davalı defterlerine dayanmıştır. Bilirkişi tarafından davalı defterleri üzerinde yapılan incelemede; dava konusu senedin borç olarak ve karşılığının sabit kıymet olarak kayıt edildiği bu şekildeki kaydın satış konusu kamyonun davalıya teslim edilmiş olduğunu gösterdiği belirtilmiştir. Ne varki defterdeki bu kayıt kamyonun davalıya teslim edildiğini ve faturanın davalıya tebliğ edildiğini kesin olarak kanıtlar nitelikte değildir. Davalı, sadece vermiş olduğu borç senedini defterine kayıt ederken bunun ne için verildiğini, ifade etmek için sabit kıymet ifadesini kullanmış olabilir. Kamyon satış sözleşmesinde kamyonla birlikte faturanın da davalıya teslimi öngörülmüştür. Oysa, davacı kendisine temlikte bulunan satıcının defterlerini ibraz edememiş, dinlenen tanıklarda teslim konusunda bilgi verememişlerdir. Faturanın dahi, davalıya verildiğini davacı ispat edememiştir. Bu durumda, mahkemece yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Ne varki davacı dava dilekçesinde (bilumum delail) demek suretiyle yemin deliline dayanmış bulunmaktadır. O halde davacıya bu hakkı hatırlatılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, istek olursa peşin harcın iadesine, 15.2.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.