 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1990/5673
K: 1991/96
T: 10.01.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki iptal ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine (...) gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı pansiyon olarak işletmek üzere beş yıl için kiraladığı yerin ihtara ve verilen süreye rağmen teslim edilmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile peşin ödediği 3.000.000 TL., bu tutarın dava gününe kadar faizi 635.000 TL. ve yoksun kalınan kardan şimdilik 2.800.000 TL. olmak üzere toplam 6.435.000 liranın ödetilmesini istemiştir.
Davalı sözleşmeye rağmen 3.000.000 liranın ödenmediğini, bu nedenle inşaatı bitirip teslim edemediğini, aktin feshinde davacının kusurlu olduğunu savunmuş ve davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, aktin feshi ile peşin alınan 3.000.000 lira ile 2.800.000 lira mahrum kalınan kar olmak üzere toplam 5.800.000 liranın davalıdan alınmasına, davacının fazla haklarının saklı tutulmasına, geçmiş günlere ait faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - (...)
2 - Taraflarca imzalı 1.5.1986 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile beş yıllık kira bedeli 6.000.000 liranın yarısı 3.000.000 TL.nin peşin alındığı bellidir. Bu yazılı belgenin aksi tanıkla ispat edilemez. Bu nedenle davalının bu yöndeki itirazları yerinde değildir. Ancak kira sözleşmesine rağmen kiralananın teslim edilmediği gerçeği karşısında davacı kiracı Borçlar Kanunu'nun 106. maddesi gereğince sözleşmeden dönmekte ve aktin icra edilmemiş olmasından dolayı zarar ve ziyanı talep etmekte haklıdır. Bu zarar da Borçlar Kanunu'nun 108. maddesi gereğince aktin hükümsüzlüğünden mütevellit zarar olan menfi zarardır. Davacı kiracı, kiralananın teslim edilmemesi nedeniyle akitten dönmeyi tercih edip peşin verdiği kira parasını geri istediğine göre artık müsbet zararını kar yoksunluğunu isteyemez. Menfi zarar ise; davacının bu akti yapmakla malvarlığında ne miktar eksilme olmuşsa o kadardır. Mahkemece bu yönün gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
3 - Mahkemece fazla hakkı saklı kalmak üzere 2.800.000 lira mahrum kalınan kara hükmedildiği belirtilmesine rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda pansiyondaki yatak adedine göre dava olunan dönemde getirebileceği hasılat hesaplanmış olup bu tutar net kar değildir. Bunun içinde o dönemlere ilişkin kira parası ve sair giderler de vardır; bu tutarlar düşülmemiştir. Mahkemece bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması da kabul şekli bakımından usule ve yasaya aykırıdır.
Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda 1.. bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın 2 ve 3. bentlerde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, (...) 10.1.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.