 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1990/4611
K: 1990/8265
T: 06.12.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarakk verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıdan bir fotokopi makinesi satın aldığını, karşılığında Canon marka eski fotokopi makinesi ile nakit ödediğini, makinenin bir yıl garantisi olmasına rağmen bu süre dolmadan arızalandığını, davalının ihtara rağmen onarıp işler hale getirmediğini, onarım için 190.000lira ödediğini, buna rağmen çalışmadığını ileri sürerek makinelerin karşılıklı iadesine, nakit olarak ödediği 1.850.000 lira, onarım için yaptığı masraf 500.000 liranın tahsiline ve uğradığı zararın tesbiti ile bu tutarın davalıdan tazminine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, onarım için davacının gerekli arayı temin etmediğini, 300.000 lira borcuna karşılık 250.000 lira verdiğini, talebin haksız olduğunu, reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, makinelerin karşılıklı iadesine, davacının yoksun kaldığını kazanç tutarı 6.980.000 TL.nin davalıdan tazminine, davacının davalıya verdiği 250.000 lira tamir ücreti ile satış bedeli olarak ödediği 1.850.000 liranın dava tarihinden faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Uyuşmazlık, eski makine ve kısmen para karşılığı satın alına fotokopi makinesini arızalanmasından kaynaklanmaktardır.olaya Borçlar Kanunu'nun 202 ve 205. madde hükümlerinni uygulanması gerekir.
Davacı, satıcı davalının garantisi ile satılan fotokopi makinesini arızalandığını, onarım için başvurmasına rağmen çalışır duruma getirilmediğini bildererek aktin feshi ile tazminat talebinde bulunmuştur. Satılanın bir yıl garantili olduğunda ve bu süre dolmadan arızalandığında ve onarım sonuç vermediği için çalıştırılmadığında uyuşmazlık yoktur. Davacı bu durumda M.K. 202. maddesindeki hükme dayanarak seçimlik haklardan satımın feshini dava etmiştir. Ancak alıcının bu gesih davasına rağmen hakim muhik sebepleri nazara alarak sadece semenin tenziline karar verebilir (BK. 202). Bunun için feshin satıcıya getireceği zarar ile alıcının bundan elde edeceği yarar arasında bir oransızlık olup olmadığını hakim aramak durumundadır. Satılan şeyin alıcı tarafından çok az masrafla kullanılabilir duruma getirilmesi mümkün ise, geri gönderme ve kendi makinesini geri getirme masrafları çok fazla ise hakim semenin tenziline hükmedebilir. Burada hakim satıcının kusurunun ağırlığını da gözönünde tutacaktır (TANDOĞAN, Borçlar Hukuku, Cilt 1/1 s. 181, 182).
Olayımızda taraflar arasındaki anlaşma, garanti süresi içinde onarımın davalı tarafından yapılacağı ve oranım bedelinin de davacı alıcı tarafından ödeneceği şeklindedir. Bilirkişi raporuna göre makine onarıldığı takdirde çalışır duruma gelecektir. O halde makinenin davacı tarafından ne kadar masrafla kullanılabilir duruma getirilebileceği belirlenerek, bu tutar, makinenin geri gönderilmesi ve kendi makinesini geri getirilmesi masraflarından az ise semeni tenziline hükmedilmelidir. Mahkemece bu yönler incelenmeden doğrudan doğruya sözleşmeni feshi ile tazminata hükmedilmesi yasaya aykırıdır.
Öte yandan mahkemece fesih haklı bulunduğu takdirde sonucun ne olacağı hususu Borçlar Kanunu'nun 205. madesinde düzenlenmiştir. Alıcı satıcıya satılan ile beraber ondan istihsal etitği menfaatleri iade temekle mükelleftir. Satıcı da alıcıya almış olduğu semeni faiziyle beraber iade ettikten başka satılanın tamamen zaptı halinde olduğu gibi alıcının satılana vak iolan masraflarını ödemesi gerekir. Satıcı bunlardan başka alıcıya ayıplı mal teslim etmesinden doğrudan doğruya tevellüt etmiş olan zararı da ayrıca tazmin etmeye mecburdur. Satıcı, kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer her türlü zararlarını tazmin etmeye mecburdur. Buradaki zarar Dairemizin uygulamalarında ve kararlarında ifade edildiği gibi uygun bir tazminat bu olumsuz zararın karşılığıdır. Bu da makineyi çalıştıramadığı sürede gelen işler başka yerde yaptırmasından dolayı fazladan ödemek zorunda olduğu tutardır. Dairemizin Yargıtay Kararları Dergisini cilt 10, sayfa 1538 de yayımlanan 10.2.1984 gün 1983/7517 Esas 1984/968 sayılı kararında belirtildiği gibi alıcı davacının müsbet zararını kar yoksunluğunu) isteyebilmesi için satıcının sattığı malı ayıplı olduğunu bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Bir başka deyişme davalı satıcı kusurlu olmalıdır.
O halde bu açıklamaların ışığında mahkemece davanın fesih istemi haklı bulunduğu takdirde isteyebileceği tazminat ile davacının istihsal ettiği menfaatler belirlenmeli, sonucuna göre karar verilmelidir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması da kabul şekli bakımından yasaya aykırıdır.
Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan kararın 2. bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, 6.12.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.