 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1990/4567
K: 1990/8489
T: 10.12.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı özen ve sadakat borcuna aykırı hareket eden davalı vekilinin taşınmazını düşük değerde sattığını öne sürerek taşınmazın gerçek satış değeri 3.500.000 TL.sı zararının ödetilmesini istemiştir.
Davalı, harici sözleşme ile davacıdan taşınmazı satım ve teslim aldığını, vekaletnamenin bu satışın tapuda tamamlanması için verildiği bu nedenlerle vekaletin kötüye kullanılmasının söz konusu olmadığını savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, hukuki nitelikte B.K.'nun 392. maddesinde açıklanan vekilin işin hesabını verme yükümüne dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Tapulu dava konusu taşınmazın 21.4.1965 ve 6.1.1977 tarihlerinde davacı tarafından harici yazılı sözleşme ile davalıya satılıp teslim edildiği, sonrada davacının davalıdan aldığı 21.9.1965 tarihli vekaletname ile oğluna sattığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı gibi mahkemenin kabulüde bu doğrultudadır. Çekişme konusu olmayan bu açık durum yanında savunmaya ve dosya içeriğine görede davalıyla yapılan harici satış sözleşmesinin tapuda ifasının sağlanması için özellikle sadece bu amaç altında 21.9.1965 tarihli vekaletnamenin davalıya verildiği anlaşılmatadır. Bu nedenlerle, Yasaca geçersiz olsa da davalıya satılıp satış parasıda alınarak taşınmaz davalıya teslim edildiğine göre davalının özen ve sadakat yükümlülüğüne aykırı bir tutumdadır. Öte yandan B.K.'nun 392. maddesine dayanarak davacının davalı vekilinden hesap istemesi de çelişkili bir davranıştır ve Medeni Yasanın 2. maddesinde anlamını bulan objektif iyi niyet kurallarıyla bağdaşmaz; hukuken üstün görülemez.
Öyleyse mahkemece davanın reddine karar verilecek yerde hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usule ve Yasaya aykırıdır ve bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın iadesine, 10.12.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.