 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1990/4496
K: 1990/8898
T: 18.12.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıların kendisine ait dükkanda kiracı olduklarını, aralarında 11.11.1984 tarihli kira kontratı ve aynı tarihli bir de tahliye taahhüdü yaptıklarını, buna göre dükkanın 11.6.1986 tarihinde tahliye edilmesi gerektiğini, dükkandan bu tarihte çıkmadıkları takdirde yıllık kiranın 1.000.000 lira olacağında anlaştıklarını, bu anlaşmaya göre kiraların yıllık ve peşin olarak ödenmesi gerektiğini, davalıların kiralarındaki dükkanı 25.2.1986 tarihinde keşide edilen ihtarnameye rağmen anlaşmaya varılan sürede terk etmediklerini, daha sonra açılan tahliye davası devam ederken 1987 yılı Mayıs ayı başında tahliye edildiğini, yapılan anlaşmaya göre, bu dönem için 1.000.000 TL. olan yıllık kiranın davalılarca ödenmediğini ileri sürerek 1.000.000 TL. kira bedelinin vade tarihi olan 11.6.1986 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalılar, kendilerinin davacıya kira borçları bulunmadığını, kira borçlarını düzenli olarak ödediklerini, davacı tarafça talep olunan 1.000.000 TL. bedelin ise tazminat niteliğinde bulunduğunu, kira ile ilgili yasalar kapsamında bu tür anlaşmaların hukuki netice yaratmayacağını, tazminat talebine davacının hakkı bulunmadığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki 11.11.1984 tarihli kira sözleşmesinin hususi şartlar 1. maddesinde kiracının kira süresi sonunda şartsız olarak çıkacağı ve 7. maddesinde de, kira müddeti sonunda çıkmadığı takdirde günlük 10.000 TL. ödeyeceği belirtilmiştir. Taraflar arasında bundan ayrı olarak, 11.11.1984 tarihinde yaptıkları Mukavele senedi başlıklı anlaşmaya göre, taşınmazın 11.11.1984 tarihinden 11.6.1986 tarihine kadar kiralandığı ve bu tarihte kiracının kesin olarak dükkanı mal sahibine devredeceği, çıkmadığı takdirde, mal sahibi Kazım Y.'e senelik 1.000.000 T. ödemeyi kabul ettiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan bu iki belge birlikte değerlendirildiğinde; kira sözleşmesinin hususi şartlar kısmının 7. maddesindeki günlük 10.000 TL. ödeme taahhüdünün bir cezai şart niteliğinde olduğu ve fakat mukavele senedi ile ayrıca kararlaştırılan senelik bir milyon liranın ise cezai şart niteliğinde olmayıp 11.6.1986 tarihinden itibaren kira sözleşmesi devam ettiği takdirde senelik kira bedelinin 1.000.000 TL. olarak ödenmesinin taahhüt edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu belgede kararlaştırılan kira bedelinin cezai şart olarak nitelendirilmesi ve tahliye taahhüdünün geçersiz olması nedeniyle cezai şartın da geçersiz olacağından bahisle davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır ve bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA, (...) 18.12.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.