 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1990/4223
K: 1990/8998
T: 20.12.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Yanlar arasında 30.2.1987 tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinden sonra düzenlenen 12.1.1988 tarihli kira sözleşmesinde aynı taşınmazın 31.12.1988 tarihine kadar kira sözleşmesinin uzatıldığı ve ayrıca davacı kiralayanın, davalı kiracıya bitişikteki kendi taşınmazına geçmesi için geçit hakkı tanıyacağı ve bu takdirde kira bedelinin 1.000.000 TL. olacağı şayet geçit hakkı tesis olunamazsa önceki gibi 500.000 TL. kira ödeneceği kararlaştırılmış ve buna ek olarak 19.1.1988 tarihinde düzenlenen ek anlaşmada da keza kiranın 31.12.1988 tarihine kadar uzatıldığı ve geçit hakkı tesis edilirse kira süresinin bu tarihte sona ereceği, eğer bu durum sağlanamazsa rayiç kira bedelinin Yargıtay İçtihatları ve enflasyon nazara alınarak yükseltileceği ve kiranın geçit hakkı tesis edilinceye kadar uzayacağı kararlaştırılmıştır. Aynı sözleşmede kira bedelinin yukarıdaki şarta göre ödeneceği ve her yıl sözleşmenin yenileneceği ve yukarıda belirtildiği gibi kira artırımı yapılacağı, taraflarca kira uzatımı istemi halinde yukarıdaki şarta göre uzatılacağı belirtilmişttir.
Davacı, geçit hakkı verilmesi şartını içeren bu sözleşmeleri hile ve baskı ile imzaladığını, esasen bu şartın geçersiz olduğunu ileri sürerek kira sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece de geçit hakkı tesisi hususunda resmi bir anlaşma bulunmadığından dolayı taraflar arasındaki 12.1.1988 ve 19.1.1988 tarihli her iki anlaşmanın da iptaline karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki anlaşmalar esas itibariyle taşınmaz kirasıyla ilgilidir. Sonradan uzatılan kira sözleşmelerinde davalı kiracıya geçit hakkı verilmesi öngörülmüş ise de, sözleşmelerde geçit hakkının tesis edilmemesi durumunda dahi kira aktinin geçerli olacağı kabul edilmiş ve hatta bu durumda kira bedelinin ne şekilde ödeneceği de ayrıca belirtilmiştir.
Bundan ayrı, davacı hile ile kandırıldığı yolundaki savını da kanıtlayamamıştır. Gerçekten tapulu taşınmazlar hakkında geçit hakkı tesisi resmi şekilde yapılmadıkça tarafları bağlamaz. Ne var ki bu şartın geçersiz olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin tümüyle geçersiz olduğunu göstermez ve iptalini de gerektirmez. Davacı bu davada sözleşmelerin baştanberi geçersiz olduğu iddiasını dayanmıştır. Ayrıca geçerli bir kira sözleşmesinin süresinden sonra usulünce feshedildiğinden dolayı bir tahliye ve boşaltma isteği yoktur. Onun için bu yönün bu davada incelenmesi, talebin kapsamı dışında kaldığı için mümkün değildir. Kira sözleşmelerinin iptali isteği ise açıklanan nedenlerle kabule şayan olamaz. Öyle ise bu iptal davasının reddine karar verilmesi gerekirken şartın geçersizliğinden bahisle, baştanberi hükümsüzlük doğuracak bir şekilde sözleşmelerin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, (...) 20.12.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.