 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1990/4094
K: 1990/3894
T: 29.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki satışın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar, S. Noterliği'nin 21.2.1950 tarih ve 1950/49 yevmiye numaralı vekaletnamenin sahte düzenlendiğini, davalı tarafından bu vekaletnameye dayanılarak kendilerine ait 662. 663, 664, 665 parsel numaralı taşınmazların, tapuda satış akdi yapılmak suretiyle iktisap edildiğini, ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1985/287 esasına kayıtlı davalı aleyhine ikame
ettikleri tapu iptali elatmanın önlenmesi davasının yargılaması sırasında vekaletnamenin iptali yönünde dava açmaları için mahkemece önel verildiğini, bu nedenle bu davayı açmak zorunda kaldıklarını sözederek vekaletnamedeki
mühürlerin kendilerine ait olmadığının tesbiti ile vekaletname ve buna dayalı yapılan satışın iptaline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı vekaletnamenin sahte düzenlenmediğini savunmuş davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, vekaletnamenin, iptaline, ...Tapu Sicil Müdürlüğü'nde satış yapılması nedenile, satışın iptaline ilişkin isteminin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Bir davada ileri sürülen maddi olgulara uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak doğrudan hakimin görevidir. HUMK.md. 76 Dava dilekçesindeki açıklamalardan davacılar ....Asliye Hukuk Mahkemesi'ne vekaletnamenin sahte düzenlendiğine dayanılarak tapu iptali ve elatmanın önlenmesi istemlerini kapsayan eda davası açtıkları, bu mahkemece vekaletnamenin iptali için önel verilmesi üzerine vekaletnamenin sahte düzenlendiğinin tesbiti ve iptali için bu davayı ikame ettikleri anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davanın, hukuksal nitelikçe vekaletnamenin sahte düzenlendiğinin tesbiti ile satışın iptaline ilişkin olduğunda kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Az yukarıda açıklandığı üzere davacılar tapu iptali ve elatmanın önlenmesi davasında vekaletnamenin sahte düzenlenmesine dayanmış olduklarına göre bu davada ileri sürülen ve tesbiti istenen tüm yönlerin eda davasında tesbit edilerek sonuca kavuşturulması hukuken mümkün ve zorunludur. Bu nedenle açılmış ve görülmekte olan ya da açılacak bir davada iddia ve savunma olarak ileri sürülebilecek konular için ayrı bir tesbit davası açmakta hukuki bir yarar mevcut değildir. Tespit davalarında hukuki yarar dava koşullarından olup mahkemece doğrudan gözetilmesi gerekir. Eda davası açılmış veya açılabilecek durumlarda tespit davasına yer verilmemesi ilkesi öğreti ve yargısal inançlarıyla istikrarlı bir şekilde
benimsenmiştir. Davanın bu nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken vekaletnamenin iptali ile satışın iptali sözleri ayrı bir dava şeklinde nitelendirilerek yetkisizlik kararı verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
2 - Mahkemenin görevsizlik sözlerinin maddi bir hata sonucu olduğu kabul edilmiş yetkisizlik kararı verildiği kabul edilmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 29.5.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.