 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1990/2446
K: 1990/7586
T: 20.11.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Davacının kamyonunun, kendisinin adamı olan şöförüyle birlikte 4.9.1988 tarihli sözleşe ile aylığı 1 milyon TL. kira bedeli üzerinden 11.11.1988 tarihinden 11.5.1989 tarihine kadar kiralandığı uyuşmazlık konusu değildir. Kira sözleşmesi devam ederken davacının şoförü ve adamı olan D.A.D.'nin 11.1.1989 tarihinde bu aracı davalı kiracının yedinden alarak davacıya teslim etmek üzere götürdüğü, aynı tarihli belge ve mahkemede tanık sıfatıyla dinlenen şoför D.A.D.'nin ifadesinden anlaşılmaktadır. Adı geçen şoför, davacının adamı olup, onun eyleminden davacı kiralayan BK.nun 100. maddesi gereğince sorumludur. Her ne kadar tanık olarak dinlenen D.A.D.'nin ifadesinde aracın sürekli arızalandığından davalı kiracı şirketin, kendi yaptırdığı tamirata itiraz ettiğini ve onların aracı tamir ettirmek istediklerini, bu yüzden 11.1.1989 tarihinde kendi isteği ile kira akdine son verip, aracı mal sahibi Ş.U.,ya teslim etmek üzere hasarsız ve arızasız aldığını ve bu yüzden kusurun davalı kiracıda olduğunu bildirmiş isede; araba kiralama protokolü'nün 4. maddesinde, aracın bakımı, onarım vesair giderlerinin davalı firmaya ait olduğu belirtilmiş bulunduğundan, davacının adamı olan şoförün bu sebebi ileri sürerek, aracı alıp götürmesi ve akde son vermesi haklı sayılmaz. Davalı firma, kendi sorumluluğu altında aracı tamir ettirmek hakına sahiptir. Öyle ise, davacının şoförünün aracı götürmesi ile sözleşme 11.1.1989 tarihinde davacının kusuru ile son bulmuş sayılır.
Araba kiralama protokolünde de, sözleşme 11.11.1988 de başladığına göre 11.1.1989 tarihinde bozulan kira sözleşmesi için davacı kiralayanın herhangi bir kira alacağı mevcut değildir. 11.1.1989 tarihli belgede davalı kiracının da imzası var isede; bu aracın belgede yazıldığı üzere sağlam ve hasarsız olarak davacının adamına teslim edildiğini ve ücretinin ödendiğini belgelemek için yapılmış bir açıklamadır. Bu nedenle sözleşmeyi davalının bozduğu kabul edilemez.
Mahkemece yukarıda açıklanan yönler gözetilmeden, davanın kabulüne karar verilmesi usul ve Yasaya aykırıdır ve bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın iadesine, 20.11.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.