 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1989/5794
K: 1990/626
T: 01.02.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatında temyiz edilmesi üzerine(...)gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı geçersiz satış sözleşmesi ile davalıdan aldığı ve ev bahçenin satışının yapılmayışı nedeniyle ödediği 13.000.000 lira satış bedelinin 5.000.000 lira cezai şart, 6.000.000 lira faiz ve 3.000.000 lira faydalı giderler karşılığı toplam 27.000.000 liranın ödetilmesini istemiştir.
Davalı, satış bedeli dışındaki taleplerin reddini savunmuştur.
Mahkemece, satış bedeli, faiz ve faydalı giderlerin ödetilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Geçersiz satış sözleşmesine konu yerin halen davacının zilyetliğinde bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Bu konudaki 10.7.1940 gün 2/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince davacının satış parasını geri isteyebilmesi, zilyetliğinde bulunan ev ve bahçeyi geri vermesi ile mümkündür. Bu nedenle mahkemece satış bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmekle birlikte aynı zamanda ve karşılıklı olarak ev ve bahçedeki zilyetliğin teslimine karar verilmemiş olması yasaya aykırıdır, bozma nedenidir.
2 - Dava dilekçesinde, ödenen 13.000.000 liranın ödeme tarihinden itibaren faizi olarak 6.000.000 lira talep edilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu benimsenerek fiyat artış endeksleri esas alınmak suretiyle ödenen 13.000.000 liranın 199.894.000 TL.ye ulaştığı kabul edilmiş ve bu miktar hüküm altına alınmıştır. Mahkemenin istek dışına çıkarak hüküm kurması HUMK.nun 74. maddesine aykırıdır. Öte yandan, temerrüt faizi talep edilebilmesi için davalının geri vermede temerrüde düşürülmesi gerekir. Satış konusu taşınmaz davacının zilyetliğinde bulunduğundan ihtar da gönderilmiş ya da dava açılmış olsa bile davalı, taşınmaz, kendisince geri verilinceye kadar mütemerrit addedilemez. Bu itibarla faiz talebinin tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken ödetme kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1, 2 ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA,(...)1.2.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.