 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1989/5715
K: 1990/374
T: 23.01.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temiz edilmesi üzerine gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıya villa yapıp satarak teslim ettiğini, bu satıştan sonra KDV. Kanuna göre 2.206.000 TL. değer hesaplanarak bu meblağı 3.2.1987 tarihinde makbuz karşılığında vergi dairesine yatırdığını, kendisine yaptığı ihtara rağmen ödeme yapmadığını belirterek bu paranın 31.7.1987 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacıyla alım satım sözleşmesinin 13.8.1982 tarihinde yapıldığını, en geç teslimin ise Ekim 1983 olarak öngörülmesine rağmen bu sürenin uzatıldığını, bu arada katma değer vergisi ile ilgili yasanın bu tarihlerden sonra yürürlüğe girdiğini, bu nedenle ödenen KDV.nin kendisinden istenemeyeceğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - (...)
2 - 3065 sayılı yasaya göre katma değer vergisinin mükellefi ve sorumlusu, malı teslim eden veya hizmet gören kişidir (Madde 8 ve 9). Alıcı veya müşteri bu verginin mükkellefi ve sorumlusu değildir. Satıcı maliyeye ödediği katma değer vergisini alıcı adına değil, kendi adına ödememiştir ve bu nedenle ödediği vergiden dolayı alıcıya rücu edemez. Ancak satış sırasında ve paranın ödenmesinden önce düzenlenen belgede KDV.nin satış bedelinden ayrı olarak gösterilmesi ve alıcının da kabul etmesi halinde satıcı bu vergiyi alıcıdan satış bedeli ile birlikte ayrıca tahsil edebilir; fakat satıştan ve satış bedelinin ödenmesinden sonra, satıcı kendisinin sorumlu olduğu KDV.yi maliyeye ödemiş olmasından dolayı alıcıya rücu edemez. Çünkü alıcının Maliye'ye karşı böyle bir vergi borcu bulunmamaktadır. Davacı satıcı, Maliye'ye kendi vergi borcunu ödemiş demektir. Bu vergiyi ancak satış sırasında ve satış parası ödenmeden hesap ederek alıcıdan tahsil edebilirdi. Alıcı bunu kabul etmezse satıcı malını satmayabilir. Aksi halde, yeni satış bedelini tahsil ederken ayrıca KDV talep etmemişse sonradan bu vergiyi alıcıdan talep edemez.
Olayda taşınmaz teslim edilip satış bedeli ödendikten ve böylece taraflar arasındaki hukuki ilişki sona erdikten sonra, satıcı Şubat 1987 de ödediği KDV. yi alıcıdan talep etmektedir. Satıcı, satış bedeli dışında ayrıca KDV. adı altında bu parayı alıcıdan talep edemez. Böyle bir talebi haklı kılan hukuki bir dayanak bulunmamaktadır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi bu nedenle usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ :(...) Temyiz olunan kararın 2. bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA,(...) 23.1.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.