 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1989/4901
K: 1989/5348
T: 27.09.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar; davalı ile kurdukları adi ortaklıktan dolayı doğacak uyuşmazlıkların ortaklık sözleşmesinin 13. maddesi uyarınca Ticaret Odası nezdinde kurulan Tahkim Bürosu'nca çözümlenmesi kabul edildiği halde ortaklığın devamı sırasında davalının adli mercilerde ortaklık aleyhine açtığı çeşitli davaların sonuçlandığını ve kendilerinin de görev itirazında bulunmamak suretiyle taraflarca uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümlenmesi şartından vazgeçilmiş olmasına karşın bu defa davalının tahkim yoluyla yeni bir dava açmış olduğunu ileri sürerek hakem heyetinin davaya bakamayacağının tesbitine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı; geçerliliğini koruyan ortaklık sözleşmesinin 13. maddesinde kabul edilen tahkim yoluna başvurduğunu, bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; daha önce adli yargı yerinde açılıp sonuçlanan davalarla hakem heyetine açılan dava arasında tam bir ayniyet bulunmadığından sözedilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Ortaklık sözleşmesinin 13. maddesinde taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıkların Ticaret Odas nezdinde kurulan tahkim heyetinde çözümleneceği kabul edilmiş ise de, davalı hakemde açtığı davadan önce ortakları Leyla ve Hüseyin'in ortaklık sözleşmesine aykırı davrandıkları nedeniyle uğradığı zararın tazmini için tahkim şartını bir tarafa bırakarak Fatih 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1987/437 esas sayılı ve Fatih 2. Hukuk Mahkemesi'nin 1987/488 esas sayılı davalarını açmıştır. Davalı Zarife, ortaklık sözleşmesiyle ilgili önceki uyuşmazlıklara tahkim şartına rağmen mahkemeye başvurmuş, o davalarda davalı olan tarafta tahkim şartını öne sürmemiş ve uyuşmazlıklar mahkemece çözümlenmiştir. Davacılar, taraflar arasında ortaklık sözleşmesiyle ilgili çıkan anılan uyuşmazlıklarda daha önce hakeme gitmek istememiş ve karşı taraf da bunu kabul etmiştir. Böylece tarafların ortaklık sözleşmesinde yazılı olan tahkim şartından vazgeçmiş olduklarının kabulü gerekir. O halde bu defa davalı tarafından hakemde açılan ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasıda mahkemede görülmelidir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın iadesine, 27.9.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.