 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1989/368
K: 1989/2580
T: 13.04.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, 1985 yılı kasım ve aralık ayı için 1.077.840 TL. telefon görüşme ücreti tahakkuk ettirildiğini, bu miktar borçlu olmasının maddeten mümkün olmadığını öne sürerek borcu olmadığının tesbitini istemiştir.Davalı kontörde arıza olmadığını, davacının belirtilen tutar kadar görüşme yaptığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 2 aylık süre içerisinde yapıldığı öne sürülen 33110 adet konuşmanın hayatın oluş ve gereklerine uymadığını, 2 aylık süre içinde bu kadar konuşma yapılmasına maddeten imkan bulunmadığını iddia etmiştir. Bilirkişi raporunda telefonun bağlı olduğu kontörün normal ve doğru çalıştığını belirtilmiştir. Kontorde bir arıza tesbit edilmemiştir. Ancak davacı faturada yazılı olduğu miktarda konuşma yapmasının fiilen ve maddeten mümkün olmadığını öne sürdüğüne göre bu durumda ayrıca dikkate alınması ve inceletilmesi gerekir. Şayet faturada yazılı tarihler arasında normal insan yaşantısına göre teknik bakımdan iddia edilen sayıda konuşma yapılması mümkün değilsebu durumun davacının borcunun tesbitinde göz önünde bulundurulması gerekir.
O halde mahkemece öncelikle bilirkişi incelemesi ile telefonun uluslararası ve şehirler arası otomatiğe bağlı olup olmadığıda tesbit edilmek suretiyle, faturadaki süreler içinde telefonla iddia edildiği şekilde konuşma yapılıp yapılmıyacağı belirlenmelidir. Bunun teknik yönden mümkün olduğunun tesbiti halinde sözleşme hükümlerine göre konuşma adedi ve konuşma ücreti yönünden çıkan uyuşmazlıkta PTT kayıtları esas olduğundan dava
reddedilmelidir. Yyapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda öne sürüldüğü miktarda telefon konuşmasının yapılmasının teknik yönden imkansız olduğu anlaşılırsa bu takdirde bilirkişi kurulunca teknik olarak fiilen mümkün ve normal olduğu tesbit edilecek sayıya göre davalının sorumluluğunu kabul etmek gerekir. Bu yönler gözetilmeden noksan inceleme ile hüküm kurulması bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.4.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.