 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1989/2865
K: 1989/5364
T: 28.09.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının, müvekkili şirketin imal ettiği mamullerin plasiyer satıcısı olduğunu, bu nedenle kendisine teslim edilen mallar nedeni ile kalan 1.863.077 TL.lık borcunu ödemediğini, adına gönderilen faturaları da almadığını, ancak bilahare Karacabey Noterliği vasıtası ile gönderildiğinde aldığını ve itirazda da bulunmadığını beyanla alacağın 8.5.1985 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili ise savunmasında, tarafların her ikisinin de tacir olmaması nedeni ile davacının defterlerine dayanılamayacağını, miktar itibari ile tanık dinletmeye muvafakatlarının olmadığını ve yemine hazır olduklarını ileri sürmüştür.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık süt mamülleri satışından kaynaklanmaktadır. Davacı delil olarak ticari defterlerinden ayrı olarak davalıya tebliğ ettirdiği faturalar münderecatı ile ihtarnameye dayanmıştır. Ticari defterlerde bilirkişi incelemesine göre davacının davlıya dava konusu malları sattığı ve bedelinin bir kısmını tahsil edemediği kayıtlıdır. Davacı aynı zamanda davalıya tebliği ettirdiği ve davalı tarafça ibraz edilmeyen açık faturalar münderecatına dayandığından ve dosya içindeki faturalara davalı her hangi bir itiraz ileri sürmediğinden ve kendisine tebliği edilen ihtarnameye her hangi bir cevap vermediğinden dolayı davacı mevcut delillerle iddiasını ispat etmiş sayılmalıdır.
Öyleyse mahkemece davanın kabulüne karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olduğundan hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, 28.9.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.