 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1989/2595
K: 1989/5578
T: 05.10.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatında duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı Nahit H.P.'in paydaşı olduğu Ufi binasındaki hissesinin % 30'unu demirbaş ve mütemmin cüz'üleriyle birlikte kendisine 150.000.000 TL.ye sattığını, tapuda bina satış bedelinin 60.000.000 TL. kabul edildiğini, davalı tarafından sonradan düzenlenen faturada ise demirbaş ve mütemmim cüz'üler için 33.140.000 lira değer gösterildiğini, böylece bina bedeli ile fatura edilen demirbaş bedeli toplamı ödenen toplam satış bedelinden az olduğundan aradaki fark karşılığı 54.000.000 TL.nin davalılardan tahsilini, birleşen dava ile de asıl alacağın faizini istemiştir.
Davalı, sözleşmeye aykırı davranmadığını, davacıya fatura edilen demirbaşların protokol tarihindeki mevcutların 1/3'ü olduğunu, kaldı ki, faturada gösterilen değerlerin de gerçek değerleri olmadığını savunmuştur.
Mahkemece 53.860.000 liranın ödetilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Gerek taraflar arasındaki 13.4.1983 günlü harici protokol ve gerek tapudaki aynı günlü satışta davalı Ufi A.Ş. taraf bulunmamaktadır. Davalı Nahit H.P. Ufi binası olarak tanınan gayrimenkuldeki % 30 payını davacıya satmıştır. Bu durumda davalı Ufi A.Ş.'ne husumet düşmeyeceği düşünülmeden davanın onun yönünden de kabulü usul ve yasaya aykırıdır. ve bozma nedenidir. 2 - Taraflar arasındaki 13.4.1983 günlü protokolle, davalı Nahit H.P. sahibi olduğu Ufi binasında ve mevcut demirbaşlarındaki % 30 payı davacıya 150.000.000 liraya satmıştır. Satış protokolünde bina ve demirbaşların değeri konusunda ayırım yapılmayıp satış bedeli 150.000.000 liranın taşınmazın % 30 payı ve demirbaşların karşılığı olduğu kabul edilmiştir. Davalı, binanın % 30 payını devrettiği gibi, sonradan düzenlenen faturayla 1/3 paya isabet eden demirbaş listesini göndermiştir. Davacının faturaya ekli listede belirtilen demirbaşların satış tarihinde taşınmazda bulunan mevcutların % 30'u olduğuna itirazı bulunmamaktadır. Öte yandan, demirbaşların değeri konusunda, akdin yapıldığı sırada davalı tarafından yanıltıldığı veya hataya düştüğü konusunda davacının bir iddiası yoktur. Satılan malların protokolde belirlenen satış bedelinin gerçek bedelden daha düşük olması başlı başına bedel farkını talebe hak vermez. Kaldı ki satılan payın ilişkin olduğu binanın ticari konumu da fiyatın belirlenmesinde etkileyici unsur olarak gözönünde tutulmalıdır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
3 - Davalı savlunmasında faturada bildirilen değerlerin satış tarihindeki gerçek değerler olmadığını, bazı özel nedenlerle düşük gösterildiğini savunmuş, bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece davalının delillerini hasrettiği nedeniyle isteği reddedilmişse de, davacının keşfe gerek olmadığını bildirmesine rağmen mahkemece giderleri davalıya ödettirilerek re'sen bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Böylece faturada belirtilen malların gerçek değerlerinin bilirkişi aracılığıyla araştırılmadan hüküm tesisi de kabul şekli bakımından bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Kararın yukarıda 1.2 ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, 5.10.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.