 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1988/765
K: 1988/2165
T: 13.04.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, iki adet jinekolojik ameliyat masasının teslimi hakkında taraflar arasında kurulmuş olan satış sözleşmesinin, davalı idare tarafından sözleşme ve şartname hükümlerine aykırı olarak haksız feshi nedeniyle uğradığı kira yoksunluğu 11.380.000 lira ile irat yazıları teminat mektubu tutarı 2.073.000 liranın tazminini istemiştir.
Davalı, teslim edilen masaların teknik şartname hükümlerine uymadığının birinci ve davacı satıcının itirazı üzerine yaptırılan ikinci muayene raporları ile anlaşıldığını, ikinci muayene raporunun tarafları bağladığını sözleşmenin feshinin ve teminatın irad yazılmasının haklı ve yerinde olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılmış olan bilirkişi incelemesi sonucu verilen rapora dayanılarak iki adet masanın şartname hükümlerine uygun olduğu kabul edilmek suretiyle bilirkişi kurulunun tesbit ettiği 8.130.000 lira kar yoksunluğu ile 1.073.000 lira teminat mektubu bedelinin yasal faizi ile davalıdan alınmasına fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
1 - Taraflar arasında kurulmuş 8.8.19885 günlü sözleşmenin 6. maddesinin C,D ve E bentlerinde aynen "getirilen malların muayenesi 20 gün içinde yapılır ve muayene sırasında hazır bulunması için müteahhide tebliğ edilir. Hazır bulunur ise muayene neticesi yazılan rapor kendisine imza ettirilir. Hazır bulunmazsa keyfiyet raporda yazılır. Müteahhit bu rapor gününden ve eğer rapor yazılırken bulunmamışsa kendisine bildirme yapıldığı günden itibaren iki gün içinde muayeneye itirazda bulunabilir. Bu takdirde (müteahhit haksız çıkarsa masrafı kendisine ait olmak şartıyla) ilk muayenede bulunmayanlara dairece ikinci bir muayene yaptırılır. Bu ikinci rapor taraflar hakkında kat'idir. İhtilafın mahkemeye intikali halinde taraflar bu raporla ihtiyaç etmeyi şimdiden kabul etmişlerdir) hükmü yer almıştır. Sözleşme eki teklif şartnamesinin 9. maddesinde de aynı hüküm yazılıdır. Bu hüküm HUMk.nun 287. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenmiş olan delil sözleşmesi niteliğindedir. Gerçekten anılan yasa hükmüne göre iki tarafça muayyen deliller ile ispatı yazılı olarak kabul edilmiş olan veya muhakeme esnasında olvechile aralarında karar verildiği ikrar olunan maddeler hakkında başka delil kabul olunmaz. Olayda sözleşmenin 6. maddesinde muayene şartları ayrı olarak düzenlenmiş ve müteahhidin ilk muayene raporuna itirazı üzerine idarece yaptırılacak 2. muayene raporunun taraflar hakkında kesin olduğu belirtilmiştir. Üstelik bu maddede, ihtilafın mahkemeye intikali halinde tarafların bu raporla ihtiyaç etmeyi şimdiden kabul ettikleri ifade edilmiştir. Bu hüküm muayene konusunda delil sözleşmesi bulunduğunu açıkça göstermektedir. O halde taraflar muayene sonucu hakkında ikinci raporla bağlıdırlar. Satılanın şartnamesine uyun olduğu itiraz üzerine alınacak ikinci rapor ile ispat edilmek gerekir. HUMK.nun 287/2. maddesi gereğince taraflar bu hususta başka bir delile dayanamazlar. İtiraz üzerine verilen 21.1.1986 günlü ikinci raporda ise, iki adet ameliyat masasının ekli teknik şartnamesinin (2.1.1), (2.1.2), (2.1.4), (2.1.5) ve (2.1.6) ncı maddelerine uymadığından red edildiği açıklanmıştır. Bu nedenlerle mahkemenin davanın tamamen reddine karar vermesi gerekirken, yargılama sırasında bilirkişilerden alınan rapora dayanarak masaların teknik şartnameye uygun olduğunu ve sözleşmenin idarece haksız fesih edildiğini kabul ile istek gibi kar yoksunluğuna ve teminatın tazminine karar vermesi yasaya aykırıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
2 - Bozma nedenine göre şimdilik diğer temyiz nedenlerinin incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Kararın yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer bulunmadığına, 13.4.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.