 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1988/5398
K: 1988/5934
T: 06.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalının Aksaray,.... Caddesi No: 2'de bulunan U.Mağazası'nın zemin katındaki parfümeri ve gümüş eşya reyonlarında hasılat kiracısı olduğunu, en son ödenmekte olan aylık kira bedelinin parfümeri reyonu için 275.625 TL. gümüş eşya reyonu için ise 85.750 TL. olmak üzere toplam 361.375 TL. olduğunu, kira sözleşmesinin hükümlerine göre aylık kira bedelinin her ayın başında nakden ve peşinen ödenmesi gerekmesine rağmen davalının her iki reyonunun Ocak, Şubat ve Mart 1987 aylarına ait toplam 1.084.125 TL. kira borcunu ödemediğinden dolayı icra takibi yapıldığını, takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini, takibin devamını, inkar tazminatı ile birlikte alacağın ödetilmesini istemiştir.
Davalı, aynı binanın % 30 payını satın almak sureiyle 13.4.1983 tarihinde malik sıfatını kazandığını, hissesine düşen kısımdan 380 m2 lik bir kısmın da kullanım alanı dışında kaldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, kiracı bulunan davalının sonradan 13.4.1983 tarihinde taşınmazın %30 payın satın almak suretiyle malik olduğu, kiracının kiracı olarak bulunduğu taşınmazı sonradan kısmen veya tamamen satın alması halinde kiracılık ilişkisinin en azından satın alınan kısma münhasır olmak üzere etkilediğinden son bulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı taşınmazın bir bölümünde kiracı iken 13.4.1983 tarihinde taşınmazdaki mülkiyet hakkının % 30 payını satın almak suretiyle iktisap etmiştir. Müşterek mülkiyete tabi bu taşınmazda hissedar olan davacı ve davalının payları taşınmazın tamamı ve her zerresi üzerinde bulunmaktadır. Davalının kiracı olarak işgal ettiği bölümde de davacının % 70 pay hakkı mevcuttur. Bu itibarla davalının mülkiyet hakkının % 30'unu iktisap etmesiyle taraflar arasındaki kira sözleşmesi sona ermez. Olayda taşınmazın tamamı kiraya verilmek suretiyle kullanılmaktadır. Tapuda ferağın verildiği gün düzenlenen 13.4.1983 tarihli satış ve müşterek kullanma protokolü, aynı tarihli bu protokola ek anlaşma ve ikinci ek anlaşma ile her iki hissedar müşterek taşınmazdan elde edilecek kira gelirinin hangi oranda bölüşüleceği ve davalının kirası altında bulunan yer için ödiyeceği kira bedelinin belirlemişlerdir. Bu anlaşmalarda % 30 pay sahibi olan davalıya elde edilecek kiralarının % 30'unun ödenmesi, gelirin % 70'nin de davacıya ait olduğu kabul edilmiştir. Müşterek mülkiyetin niteliğinden ve protokoldaki anlaşmalardan davalının kendi işgal ettiği kısmın kirasının % 70 ini davacıya ödemek zorunda olduğu sonucu çıkmaktadır. Nitekim davacı da, dava dilekçesinde dava konusu yaptığı Ocak-Şubat ve Mart ayları kirasının % 70'ini talep etmiştir. Öte yandan davalının taşınmazı iktisap tarihinden dava konusu tarihe kadar işgal ettiği yer için kira bedeli ödediğinden de bir uyuşmazlık yoktur. Taşınmazın dava konusu dışında kalan yerler ile ilgili kira bedellerinin %30 'u davalıya aittir. Ve bunları davalı talep edebilir. Nitekim davacı davalının diğer yerlerden elde edilen kira gelirinin % 30'nu tahsil ettiğini ileri sürmektedir. O halde mahkemece davacının isteyebileceği kira miktarına göre alacağı tutarı tahkik edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan yönler gözetilmeden ve porotokol hükümleri gözönünde bulundurulmadan davanın reddedilmiş olması yasaya aykırıdır. ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda yazılı nedenlerle davacı yararına (BOZULMASINA), 24.800. lira duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve istek olursa peşin harcın iadesine, 6.12.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.