 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1988/5212
K: 1989/188
T: 19.01.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, dava dışı belediyeden kiraladığı dükkana davalıyı ortak ettiğini, davalının ortaklık kar payından her ay 124.000 TL ödemeyi vaadettiğini ve önceki dönem kar payını ödemesine rağmen 1986 yılı Eylül-Ekim-Kasım ayları karşılığı 372.000 lirayı ödemediğini ileri sürerek, ortaklığın feshini, malların tasfiyesini, davalının tahliyesini, kar payı 372.000 lira ile sözleşmeye aykırılıktan 500.000 lira cezai şartın tahsilini, istemiştir.
Davalı aralarında adi ortaklık bulunmadığını, davacının belediyeden kiraladığı yeri, belediye ile olan sözleşmede devir yasağı olmasına rağmen kendisine kiraladığını, kira sözleşmesinin bu nedenle geçersiz olduğunu, davacının geçersiz sözleşme nedeniyle talepte bulunamıyacağını savunmuştur. Mahkemece 3.8.1984 günlü sözleşmenin feshine, ortak malların tasfiyesine, tahliye ve kira alacağı yönünden mahkemenin görevsizliğine, cezai şart talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Mahkemece de kabul edildiği gibi davada dayanılan protokol başlıklı anlaşma kira sözleşmesidir. Bu sözleşme taraflar arasında geçerlidir.
Mahkemece davacının tahliye isteğinin sözleşmenin kira bedeline ilişkin hükmüne dayanarak talep edilen 372.000 lira yönünden görevsizlik kararı verilmesi HUMK'nun 8. maddesinin 2. bendinin 4. fıkrasına göre yerindedir. Ne var ki görevsizlik kararına rağmen alacak miktarı yönünden talebi esas bakımından da reddetmesi yasaya uygun değildir. Kararın bu yönden bozulması gerekir.
2- Öte yandan sözleşme kira sözleşmesi olarak kabul edildiğine ve tahliye isteği yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verildiğine göre anlaşmazlık nedeninden bahisle bu sözleşmenin feshine karar verilmesi de mümkün değildir. Kiralananın tahliyesi istemi, sözleşmenin feshi ile kİralananın teslimi anlamındadır. Bu itibarla kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
3- Davacının, sözleşmenin ihlali halinde ödenmesi kararlaştırılmış olan 500.000 liralık cezai şarta ilişkin talebi de sözleşmenin feshi ve tahliye istemi ile ilişkili olduğundan bu konuda da görevsizlik kararı verilecek yerde isteğin esastan reddedilmesi yasaya aykırıdır, bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda 1, 2, ve 3. bentte yazılı nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, istek olursa peşin harcın iadesine 19.1.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.