 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1988/3764
K: 1988/5386
T: 15.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, Düzce S.... köyünde kain 329,452 ve 453 parsel sayılı taşınmazlardaki hissesini yine bu taşınmazlarda hissedar olan davalıya Düzce 1. Noterliğinin 25.10.1984 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle satmayı taahhüt ettiğini, davalının satış bedeli olarak tespit edilen 900.000 TL.yı 15.11.1984 vade tarihli 300.000 TL. ve 10.1.1985 vade tarihli 600.000 TL. değerinde iki adet bono ile ödemesinin kararlaştırıldığını, bu senetler ödendiğinde tüm taşınmazlardaki kendi hisselerini tapuda davalı adına kayıt ettirilmesi gerektiğini, ancak davalının senetlerin vadesi geldiği halde hiçbir ödeme yapmadığını, temerrüde düştüğünü ileri sürerek satış vaadi sözleşmesinin feshine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının kendisini temerrüde düşürecek bir ihtarname keşide etmediğini noter senedindeki bonoların tediyesini temin hususunda davacının hiç bir girişimde bulunmadığını kendisinin senet bedellerini ödemek istediğini, ancak bahsi geçen bonoların tahsile konulmadığını bu bonoların ödenmediğinden bahisle satış vaadi sözleşmesinin feshinin söz konusu olmayacağını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, satış vaadi sözleşmesinde satış bedelinin 15.11.1984 ve 10.1.1985 vadeli bonolarla ödeneceğinin açıkça belirtilmiş olduğu, ayrıca davalının temerrüde düşürülmesine gerek olmadığı nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin feshine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Satış vaadi senedinde satış bedeli 900.000 TL.nın 15.11.1984 vadeli 300.000 TL.lık ve 10.1.1985 vadeli 600.000 TL.lık iki bono karşılığından ödeneceği ve satış bedelinin tamamının böylece bonolara bağlandığı yazılıdır. Satış bedeli için iki bono düzenlendiğinden davalı bonoların kendisine ibrazı halinde ödemekle yükümlüdür. Davalının ödemeden imtina keyfiyeti de Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre noter protestosu ile tespit edilmesi gerekir. Olayda bonoların davalıya ibraz edildiği, ödemeden kaçındığı iddia ve ispat edilmediğinden davalının temerrüde düştüğü kabul edilemez. Satış vaadi senedinde bonoların vadesinin yazılı olması hukuki durumu değiştirmez. O halde davalı satış bedelini ödemede mütemerrid sayılmayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Davalının diğer temyiz itirazlarının 1. bent gereğince reddine, hükmün 2. bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, istek olursa peşin harcın iadesine, 15.11.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.