 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1988/2468
K: 1988/4074
T: 20.09.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı ile yapmış olduğu 20.4.1982 tarihli avukatlık ücret sözleşmesiyle, Şişli'deki davalıya ait 5 adet parsel taşınmaz üzerinde bulunan gecekonduların tesbitiyle ecrimisil davalarının açılması konusunda anlaşmaya vardıklarını, buna göre her davanın sonuçlandırılmasından sonra mahkemece takdir edilen ecrimisilin % 20'si tutarında paranın ecrimisil davasının vekalet ücreti olarak kendisine ödenmesi gerektiğini, davalının ayrıca her gecekondu için yıkım suretiyle müdahalenin önlenmesi davasının da açılmasını istediğini, bunun üzerine ayrıca bir ücret alınmadan davaların 5'i dışında diğerlerinin kesinleştiğini, bunlardan 154 kadarının icraya konulduğunu, ancak davalı tarafından muaccel olan vekalet ücretleri ile icra avanslarının ödenmediğini, bu yüzden 20.2.1987 tarihinde vekillikten çekildiğini ve davalı hakkında icra takibi yapıldığını, yapılan bu takibe itiraz edildiğini ileri sürerek 220.937 TL. hükmedilen vekalet ücreti, 260.069 TL. sözleşmeye göre ecrimisilin % 20 tutarı vekalet ücreti, 293.952 TL. gecikme faizi olmak üzere toplam 774.958 TL.'nın davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı, 20.4.1982 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinin doğru olduğunu anlaşma gereği tahsil edilen miktarlardan % 20'sini davacıya verdiğini veya tahsilini ona bıraktığını, bu miktarların % 52'yi bulduğunu, sözleşmeye göre tahsil edilecek ecrimisilin % 20'sinin davacının alacağını, tahsil edilmeyenler için sözleşmede davacıya her hangi bir hak tanınmadığını, sözleşmede ücretin tahsil şartına bağlandığını, istenilen masraf bedelinin de fazla olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporundaki açıklamalara göre, davacının vekil sıfatıyla davalıya ait davaları takip ederek sonuçlandırmakla vekalet ücretine hak kazandığı ve davacının istifasının da haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinin 2. bendinde aynen "..3. fıkra hükmü saklı kalmak üzere, davada gösterilen başarıya göre değişmek ve % 25'i aşmamak üzere dava olunan veya hükmolunacak şeyin değerinin belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir" hükmü yer almıştır. Buna göre hükmolunacak şeyin değerinin belli bir yüzdesi, davada gösterilen başarıya göre değişmek ve % 25'i aşmamak üzere avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir. Davada dayanılan ücret sözleşmesinde, onuncu maddede mahkemece takdir edilen ecrimisil tutarının % 20'si nisbetindeki paranın avukata ücret olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Burada % 25 sınırı aşmamış ise de, hükmolunacak şeyin belli bir yüzdesi başarıya göre değişmeden ücret olarak belirlenmiştir. Ücret sözleşmesinin bu hükmü 164. maddenin 2. fıkrasında aranan başarıya göre değişmek koşulunu kapsamamaktadır. Avukata, mahkemece hükmedilecek ecrimsilin % 20'nin ücret olarak verilmesinin kararlaştırılmasında, davanın kaybedilmesi halinde verilecek ücret miktarı belirlenmemiştir. Bu nedenle ücret sözleşmesi yasasının emredici hükmüne aykırıdır ve geçersizdir. Mahkemenin bu yönü re'sen gözönünde bulundurması ve ücret sözleşmesi hüküm ifade etmediğinden avukatın ücretini Avukatlık Yasasının 163. maddesinin son bendi gereğince dava edilenen değerine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesini uygulayarak tesbit etmesi gerekir. Bu davaya konu olan 1983/791 E. sayılı, 1983/802 E. sayılı 1983/770 E. sayılı, 1983/776 E. sayılı 1983/777 E. sayılı ve 1983/785 E. sayılı ecrimisil ve men'i müdahale davalarında, dava konusu yapılan ecrimsil tutarlarına ve uygulanması gerekli 1983 tarihli Avukatlık Ücreti Tarifesi hükümlerine göre, avukatlık ücreti olarak hükmedilmesi gereken miktar % 20'ye göre belirlenen ve hükmedilen tutardan azdır. Özellikle 1983/791 E. sayılı dosyada 349.500 TL. 1983/802 E. sayılı dosyada 169.500 TL. 1983/770 E. sayılı dosyada 274.500 TL. 1983/776 E. sayılı dosyada 163.500 TL. 1983/777 E. sayılı dosyada 366.000 TL. 1983/785 E. sayılı dosyada 235.000 TL. ecrimisil talep edilmiştir. Bu dosyalar dolayısıyle davacının isteyebileceği avukatlık ücreti % 20 sözleşme oranına göre değil, 1983 yılı asgari ücret tarifesine göre tesbit edilmek gerekir. Bu yönün gözönünde bulundurulmaması bozma nedenidir.
3 - Borçlar Kanunu'nun 101. maddesine göre, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Ücret alacağı yönünden icra takibinden önce davalı temerrüde düşürülmemiştir. Temerrüt faizinin istenebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp borçlunun temerrüde düşürülmüş olması da gerekir. Olayda davalının icra takibinden önce tamerrüde düşürüldüğü kanıtlanamadığına göre mahkemenin asıl alacağa icra takibine kadar işlemiş temerrüt fazini de ekleyerek hüküm vermesi yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı 1. bent gereğince davacının tüm, davalının ise sair temyiz itirazlarının reddine, kararın 2 ve 3. bentlerde yazılı nedenlerden dolayı davalı lehine BOZULMASINA, 20.9.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.