 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1988/1533
K: 1988/2783
T: 23.05.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı, davalı şirkete çırçır ve pres fabrikasının sahibi olduğu 2/3 payını 1.7.1982'den itibaren 2 yıl için kiraladığını, aradaki ilişkin ürün kirası olduğunu, sözleşmenin özel şartlarının 8. maddesi ile yerin kira akdi sonu olan 1.7.1984'te teslimi taahhüt edildiği halde, tahliyenin bu tarihte değil tahliye davası sonunda gerçekleşmesi nedeni ile geç teslim yüzünden mahrum kaldığı 35.000.000 lira kararın faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı, aradaki akdin ürün kirası olmadığını, nitekim davacının gönderdiği ihtarda 6570 sayılı Yasa kapsamındaki yerin tahliyesini istediğini, ihtiyaç nedeni ile açılan tahliye davası sonunda yerin boşaltılıp teslim edildiğini, tahliye kararı kesinleşinceye kadar kiracı olup işgali sözleşmeye dayalı olmakla tazminat istenemeyeceğini savunmuştur.
Mahkemece, yanlar arasındaki akdin ürün kirası niteliğinde olduğu, aralarındaki ikinci sözleşmedeki tahliye taahhütünün de geçerli olduğu gerekçesi ile yaptırılan bilirkişi incelemesi doğrultusunda 27.300.678 lira yoksun kalınan kazancın tahsiline karar verilmiştir.
Kira sözleşmesinin konusu, çırçır ve pres fabrikasının davacıya ait olan 2/3 payının sözleşmeye ekli demirbaşları ile birlikte kiralanmasına ilişkindir. Davacı kiralayanın fabrikaya ait işletme ruhsatını devretmediği, işletme ruhsatının kiradan sonra davalı tarafından alındığı uyuşmazlık konusu değildir. Olayda işletme ruhsatı olmadan fabrika ve demirbaşlar davalıya kiraya verilmiş olduğundan, dayanılan sözleşme ürün kirası değil, adi kiradır. İki yıllık kira süresinin sona erdiği 1.7.1984'ten önce davacı tarafından davalıya gönderilen 21.5.1984 günlü ihtarnamede ve 1984 yılında açılmış olan tahliye davasında davacının 6570 sayılı yasa hükümlerine dayanması, tahliye taahhüdü ve ihtiyaç nedenleri ile dava açmış olmasıda, aralarındaki ilişkinin davacı tarafından ürün kirası olarak değil, adi kira olarak yorumlandığını göstermektedir.
Bu durumda kira sözleşmesi iki yıllık sürenin sonu olan 1.7.1984'te değil, açılan tahliye davası sonunda, tarafların anlaşması ile verilmiş olan 16.7.1985 günlü tahliye kararının kesinleştiği tarihte sona erer. Bu nedenle davacının dava konusu yaptığı 1.7.1984'ten sonraki süreye ilişkin olarak kar yoksunluğu talebine hakkı yoktur.
Mahkemece, bütün bu yönler gözetilmeden davanın kabul edilmiş olması yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.000 lira duruşma avukatlık parasının davacılardan alınarak davalılara ödenmesine, 23.5.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.