 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1988/100
K: 1988/1426
T: 11.03.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan Demirşah avukatı ve diğer davalılarca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıların maliki bulundukları Atlı Yolu Mevkii'nde kain olup tapunun 7.4.1967 gün ve yevmiye 277, cilt 38, sahife 94 sıra 10 numarada kayıtlı bulunan taşınmazdan, parselasyon haritasının kesinleşmemiş olması nedeniyle parsel numarası verilmemiş ve muhtemelen 1 ve 2 numaraları teşkil eden 600 m2 yüzölçümlü iki parselin 20.100 TL. bedel karşılığında Silivri Noterliği'nin 17.5.1973 gün ve 4078 sayılı re'sen düzenlenmiş senediyle satışını vaadettiklerini, taşınmazın mülkiyetiyle ilgili açılmış davanın sonuçlanmasına rağmen ferağ vermediklerini, üstelik taşınmazı üçüncü kişiye satarak devrettiklerini ileri sürerek satışı vadedilen yerin dava tarihindeki değeri bulunan 5.000.000 liranın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar dava dilekçesine cevap vermemiş ve daha önce duruşmaya gelmemiş ise de, en son oturuma gelen davalı Demirşah vekili taşınmazın hisseli olması nedeniyle ifrazının mümkün bulunmadığını bildirmiş, mahkemece isteği aynen kabulüne karar verilmiş, bu karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinin geçerlilik koşullarından birisi de, satışa konu edilen taşınmazların belirli veya belirlenebilir olmasıdır. Davacının dayandığı Silivri Noterliği'nin 17.5.1973 gün ve 2078 sayılı satış vaadi sözleşmesinde aynen "müştereken sahibi bulunduğumuz ve adımıza Silivri tapu sicilinin yevmiye ve 227, cilt 38, sahife 94 de sıra 10 ve 7.4.1967 tarihiyle kayıtlı bulunan ve Silivri Atlı Yolu Mevkii'nde kain hudut ve diğer evsafı sairenin yazılı olup parsellemiş olduğumuz bu gayrimenkulden kuzeyi, doğusu, batısı yol ile çevrili ve henüz parselasyon kararı kesinleşmediği için parsel numarası konulmayan ve muhtemelen 1 ve 2 numaralı parselleri teşkil edecek olan herbir parsel için 300 m.2 den ceman 600 m.2 den ibaret 2 parseli satmayı vadediyoruz" demektedir. Bu şekilde davalılar 1/2 payına malik oldukları bağımsız bir taşınmazdan iki parselin satışını vadetmişlersede bu parseller belli olmadığı gibi belirlenebilir nitelikte de değildir. Öte yandan ortada pay satışıda yoktur. Bu durumda satış vadi sözleşmesinin geçerliliğinden sözedilemiyeceğinden davacı ancak verdiğini geri isteyebilir. Mahkemece bu yönler gözetilerek satış vaadi sözleşmesinde yazılı bedele hükmedilmek ve davacının fazlaya ilişkin isteğinin reddine karar verilmek gerekir. Aksine bazı düşüncelerle sözleşme geçerli kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna ve usule aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, istek olursa peşin harcın iadesine, 11.3.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.