 |
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 2005/7751
K: 2005/11569
T: 30.5.2005
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
(7201 s. Tebligat Kanunu. md. 21, 32)
Mahalli mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
icra Mahkemesi'ne verilen şikayet dilekçesinde, ödeme emri tebligatının usulüne uygun olarak yapılmadığı ve tebligattan 13.9.2004 tarihinde haberdar olunduğu açıklanmıştır. İncelenen tebligat parçasında tebliğ işleminin 7201 sayılı Yasanın 21. maddesine göre yapıldığı yazılı olmasına rağmen, Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinin uygulanmadığı görülmüştür.Tüzüğün anılan maddesine göre, muhatabın adreste neden bulunmadığı, komşu, kapıcı, yönetici, zabıta amir ve memurları vs. gibi kimselerden sorulmalı, tevziat saatinden sonra adrese gelindiğinin tespit edilmesi ve bunun tebligat parçasına yazılıp belgelenmesi halinde 21. maddeye göre tebligat yapılabilir. Yukarıda yazılı hususlar yerine getirilmediği için ödeme emri tebligatı usulüne uygun değildir. 7201 sayılı Yasanın 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı takipten haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun seçilen takip şekline göre öğrenme üzerine süresinde icra dairesine başvurarak borca itiraz ettiği de görülmektedir. Bu nedenle şikayet dilekçesinde yazılı 13.9.2004 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilmiş sayılmasına karar verilmesi ve tebliğ tarihinin bu şekilde düzeltilmesi gerekirken şikayetin reddi isabetsizdir. (HGK; nun 29.12.1993 tarih ve 1993/18-778 E, 1993/876 K.).
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle IİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30.5.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.