 |
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 2005/11789
K: 2005/15749
T: 15.7.2005
- BORCA İTİRAZ
- TARAF TEŞKİLİ
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Borçlu itiraz dilekçesinde alacaklı olarak lehtarı göstermiştir. Senet ciro ile el değiştirmiş ise de, borçlu dava dosyasını doğru yazmış, ilgili dosyada taraf bilgileri bulunmaktadır. Kambiyo senedi takibinde itiraz İİK. 169 ve devamı maddelerine göre yapılır. İtiraz dava olmadığından 179. maddedeki koşullar aranmaz.
(2004 s. İİK. m. 169, 179)
(1086 s. HUMK. m. 40)
Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı Yaşar vekili tarafından borçlu Mustafa hakkında toplam 21.243.836.000. TL. alacağın tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiş ve adı geçene örnek 163 nolu ödeme emri gönderilmiştir.
Borçlu vekili tarafından İcra Mahkemesine sunulan itiraz dilekçesinde alacaklı olarak takip dayanağı senedin lehtarı Yıldıray'ın gösterildiği, oysaki, takibin senedi lehtarı cirosu ile eline geçiren hamil tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. İtiraz dilekçesinde Nevşehir 2. İcra Müdürlüğünün takip dosya numarasının 2004/755 E. sayısı belirtilerek ve doğru biçimde gösterilmiştir. İcra dosyasında takibin tarafları bellidir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borca itiraz İİK.nun 169 ve sonraki maddelerine göre yapılıp incelenir. Açıklanan bu niteliği itibari ile itiraz, HUMK.nun 178. maddesinde yazılı dava niteliğini taşımaz. Bu nedenle itiraz dilekçesinde HUMK.nun 179. maddesinde öngörülen koşulların bulunması zorunlu değildir. Bir başka deyişle itirazın incelenmesinde dava prosedürü uygulanmaz. Mahkemece, icra dosyasındaki gerçek alacaklıya tebligat yapılarak başvurunun incelenip sonuçlandırılması gerekir. Aksinin kabulü, itiraz süresi geçeceğinden hak kaybına sebep olur.
O halde, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. 428 maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15.7.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.