 |
T.C
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/15621
K: 2004/18125
T: 13.07.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- YASAL FAİZ ORANI
- KAMU ALACAKLARI İÇİN ÖNGÖRÜLEN EN YÜKSEK FAİZ ORANI
3095 s. K/2
2709 s. Anayasa/46,129
818 s. BK/113
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 29.03.2004 tarih ve 6156-7472 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki Alacaklı vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Takibe dayanak ilamda kamulaştırma bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. İlamda oran belirtilmeyip yasal faiz denilmesi halinde faiz oranlarının uyuşmazlığa uygulanması gerekli yasada öngörülen şekilde belirlenmesi gerekir. Buna göre, kamulaştırma bedelleri alacakları için 4709 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği 17.10.2001 tarihine kadar 3095 sayılı Yasa'ya göre yasal faiz oranlarının, 17.10.2001 tarihinden sonra ise 3.10.2001 tarih ve 4709 sayılı Yasa'nın 18. maddesi ile değişik Anayasa'nın 46/son maddesinde belirlenen kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranlarının uygulanması gerekir.
Öte yandan, faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedildiğinden Borçlar Kanunu'nun 113/2. maddesi uyarınca-halin icabından anlaşılan durum gereği-bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından alacaklı fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile zamanaşımı süresinin dolmasına kadar ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını her zaman talep edebilir. Esasen borçlu kamu kuruluşunun mahkeme ilamı doğrultusunda alacaklının faiz alacağını hesaplayıp ödemesi objektif iyi niyet kurallarının ve Anayasanın 129/1. maddesi gereğidir.
Açıklanan bu koşullara göre alacaklının yeni icra takibi ile ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını istemesinde yasal bir engel bulunmadığından ve Dairemizin daha önceki, H.G.K. ve diğer Yargıtay daireleri uygulamaları da bu doğrultuda olduğundan mahkemece alacaklının eksik kalan faiz alacağı olup olmadığı denetlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olduğundan alacaklı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin karar düzeltme istemi yerinde olduğundan Dairemizin 29.03.2004 tarih ve 6156-7472 sayılı gerekçesi doğrultusunda onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K.366 ve H.U.M.K.'nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13.07.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.