 |
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 2003/21326
K: 2003/24901
T: 16.12.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KATMA DEGER VERGISINDEN MUAFİYET
- TELLALİYE HARCI YÜKÜMLÜSÜ
İçtihat Özeti: 1- Cebriccicra yolu ile satılan mahcuzu, alacağına mahsuben alan alacaklı banka, muafiyetten faydalanamayacağından kesinleşen ihale bedeli üzerinden KDV'sini ödemekle yükümlüdür.
2- Tellallık harcını, mal ve ürünlerini satan gerçek veya tüzel kişiler ödemekle yükümlü olduğundan, şartna
mede bu yöndeki emredici yasa hükmüne aykırı olarak tellaliye harcının alıcıya ait oZ-acağının belirtilmesi de sonuç
doğurmayacağindan, tellaliye harcı borçluya ait olup; alacaklının bu yöndeki şikayetinin kabulü gerekir.
(4684 s. BKHK. DEG. K. m. 18/F, 19/B)
(5422 s. KVK. geçici m. 29/1-6-7)
(3065 s. KDV. K. Geçici m. 10/1)
(2464 s. BGK. m. 68)
Mahalli mahkemesinden verilen merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafınd.an istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Katma Değer Vergisi Kanunu'na göre, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışlar, katma değer vergisine tabidir. satış memurluklarınca yapılan satışlar açık artırma usulü ileyapılmaktadır. Satışın yapıldığı yer müzayede mahallidurumundadır. Verginin alınması. için, satış nerede yapılırsa yapılsın açık artırma ile yapılması yeterlidir. Satışı yapan satıŞ memuru verginin mükellefidir. ,Satışın yapılması ile vergiyi doğuran olay meydana gelmekte, kesin satış bedeli de verginin matrahını teşkil etmektedir. Kesinleşen ihale bedeli verginin matrahı olup, bu matrah üzerinden hesaplanacak KDV ihale alıcısı tarafında,n ayrıca ödenmelidir. Ancak alıcının KDV'sini ödeme yükümlülüğü ihalenin kesinleşmesi ile doğar. 20.6.2001 tarihinde kabul edilen bazı vergi kanunlarında değişiklik yapılmasına dair 4684 sayılı Kanunun 18. maddesinin F fıkrasında yer alan 5422 sayılı Kanunun geçici 29. maddesinin 1. fıkrasına eklenen 6 ve 7 nolLi bentlerin incelenmesinde ve 4684 sayılı Yasanın 19. maddesinin B bendi gereğince 3065 sayılıKDV Kanununun geçici 10. maddesinin 1. fıkrasında yapılan değışikliklerin cebri icrayı kapsamadığı, rızai devir ve satışları kapsamına aldığı görülmüştür.
O halde, cebri icra yolu ile satılan mahcuzu alacağına mahsuben alan alacaklı banka muafiyetten faydalanamayacağından kesinleşen ihale bedeli üzerinden KDV'sini ödemekle yükümlüdür. Kaldı ki, satış şartnamesinde de KDV.nin alıcıya ait olduğu belirtilmiştir. Mercice KDV'ye ilişkin şikayet hakkında yukarıda açıklanan iikeler doğrultusunda ihalenin,kesinleşip kesinleşmediği tespit edildikten sonra oluşacak sonuca,göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile bu yöne y.önelik şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
2- 2464 sayılı Yasanın 68. maddesinde, tellallık harcını mal ve ürünlerini satan gerçek veya tüzel kişilerin ödemekle yükümlü olduğU hükmü getiril- , miştir. Yasanın bu emredici hükmüne göre bu harcın sorumlusu, mal ve mahsullerini. satan gerçek veya tüzel kişilerdir. Şartnamede tellaliyenin alıcıya ait olacağının belirtilmesi yasanın emredici hükmü nedeniyle sonuç doğurmaz. Bu nedenlerle tellaliye harcı borçluya ait olmakla alacaklınlA telialiyeye ilişkin şikayetinin kabulü gerekirken, merciice bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle liK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASıNA), 16.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.