 |
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 2002/5155
K: 2002/6122
T: 26.3.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· İCRA DAİRESİNDEKİ KEFALET
· İLAMIN BOZULMASININ KEFİLE ETKİSİ
ÖZET: İcra Dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olduğundan takibe konu ilamın, Yargıtayca bozulması halinde icra işlemleri olduğu yerde durur.
Ancak bozmadan sonra yeniden hüküm verildiği taktirde yeni hüküm verildiği tarihten itibaren icra işlemlerinin devamı mümkündür. Gerek asıl borçlu gerekse de kefil hakkında icra işlemi yapılması yasal değildir.
(2004 s. İİK. m. 38, 40)
Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.
İİK'nun 38. maddesi gereğince icra Dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabiidir. Ancak usulüne uygun icra kefaleti olsa dahi hakkında takip yapılan borçlu yönünden takip kesinleşmedikçe icra kefiline icra emri çıkarılamayacağı gibi, borç miktarının kesinleşmemesi halinde de kefil hakkındaki takibin devamı mümkün değildir. İİK.nun 40. maddesi gereğince bir ilamın bozulması icra işlemlerini olduğu yerde durdurur. Somut olayda borçlunun takibe itirazı üzerine alacaklının itirazın iptali istemi mahkemece kabul edilmiş ise de, sözü edilen ilamın Yargıtayca bozulması nedeni ile İİK.nun 40. maddesi uyarınca icra işlemleri olduğu yerde duracağından gerek asıl borçlu hakkında gerekse kefil hakkında icra işlemi yapılması yasal değildir. Ancak bozmadan sonra yeniden hüküm verildiği takdirde yeni hüküm verildiği tarihten itibaren icra işlemlerinin devamı mümkündür. Mercice şikayetin bu esaslar çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç: Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle IİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.