 |
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 2001/710
K: 2001/1811
T: 2.2.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- BORCA İTİRAZ
- ALACAKLININ TAKİPTEN FERAGAT ETMESİ
Karar özeti: Alacaklının, itirazdan sonra icra dairesine başvurarak, muteriz hakkındaki takipten vazgeçmesi sebebiyle itirazın konusu kalmamış ise de, borçlunun borca itirazı, geçerli ve yasaya uygun bulunduğu takdirde, borçlu yararına tazminat ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekir.
(2004 s. İİK. m. 170/a)
(6762 s. TTK. m. 688)
Mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 12.1.2001 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.
İcra takibinin dayanağı olan 2.11.2000 vade tarihli ve bir trilyon beşyüz milyar TL. değerli bonoda tanzim tarihi "26.9.2000", tanzim yeri ise "4. Levent/İst" şeklinde mevcuttur. Senette ayrıca keşidecinin adresinin yazılmasına gerek bulunmamaktadır. Bu nedenle Mercii Hakiminin, senette keşide tarihinin bulunmadığı ve borçluların adreslerinin yazılı olmadığı nedeniyle belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığı için İİK.nun 170/a maddesi gereğince takibin iptali gerektiği şeklindeki gerekçesi dosya içeriğine ve yasaya aykırıdır. Borçlu vekili tarafından 10.11.2000 tarihinde takibe itiraz edilmiş, diğer itirazlar yanında şirketin tek imza ile temsil ve ilzam edilmeyeceği de ileri sürülmüştür. Adı geçenin belirtilen itirazı borca itiraz niteliğindedir. Alacaklının itirazdan sonra, 13.11.2000 tarihinde icra dairesine başvurarak muteriz hakkındaki takipten vazgeçmesi sebebiyle itirazın konusu kalmamış ise de; borçlunun borca itirazı geçerli ve yasaya uygun bulunduğu taktirde borçlu yararına tazminat ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekir. Borçluya ödeme emri tebliğ edildiği için takibin kesinleşmesini, engellemek amacıyla itiraz edilmesinde ve tazminat talebinde adı geçenin hukuki yararı vardır. Ayrıca, itirazdan sonra takipten feragat edilmesi durumunda mercii, işin esasını inceleyerek sonuçta tazminat verilmesinin gerekli bulunması durumunda borçlu lehine tazminata ve yargılama giderlerine hükmedecektir. Aksi taktirde itirazın haklı olduğu kanısına varan alacaklının, takipten feragat etmek suretiyle tazminat uygulanmasını imkansız hale getirmesi gibi yasaya aykırı bir sonuçla karşılaşılır.
O halde mercice, İİK.nun 170/a maddesindeki koşulların bulunmaması nedeniyle, borca itirazın yerinde olup olmadığı saptanıp, tazminat ve yargılama giderleri yönünden oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 2.2.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.